Ülkemizdeki yabancı özel okullar konusu, Lozan Antlaşması'nda görüşülmüştü.
Türk heyeti, "Bu bizim iç meselemiz" deyip tartışma konusu yaptırmadı. 3 Mart 1924 tarihinde yürürlüğe konan Tevhid-i Tedrisat kanunu ile ülkemizdeki yabancı okullar, planlama, uygulama ve denetim açısından Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır. Tıpkı Türkiye'deki diğer okullar gibi. Bu kuralları kabul etmeyenler de kapatılmıştı. Böylece eğitimde birlik ve eşitlik sağlanabilmişti.
Bugün ülkemizde, 4 Amerikan, bir Alman, 6 Fransız, 2 İtalyan ve 2 Avusturya lisesi olmak üzere toplam 15 yabancı lise vardır.
Hepsi de Türk kolejleriyle aynı milli eğitim kanunlarına tabidir. Yüksek ücretler alırlar.
Özellikle Amerikan kolejlerinin ücreti yıllık 15- 20 bin doların üzerindedir.
Daha önce, bütün özel okulların katılabildiği "özel okullar sınavına" göre öğrenci alıyorlardı.
Bu yıl sırf yabancı özel okulların girebileceği yeni bir sınav yapılacak. Nedense özel Türk kolejleri bu sınava katılamayacaklar.
Bu ayrıcalık maalesef yabancı özel okulların, Türk kolejlerinden daha önemli olduğu yönünde bir intiba oluşturmuştur.
Gerçekten öyle mi? Asla değil.
***
Bu okullar bir zamanlar 300'ün üzerindeydi.
Şimdi 15'e düştü. Niye? Çünkü milli eğitim kanunları işlerine gelmedi ya da misyonlarını tamamlayıp kapandılar.
Şimdi kalanlara verilen bu sınav ayrıcalığı Lozan Antlaşması ruhuna aykırıdır. Tevhid-i Tedrisat kanununa da. Yarın uygulamada da ayrıcalık istemeyeceklerini kim garanti edebilir? Bu eğitim birliğimiz için bir tehdit değil de nedir?
***
Elbette, yabancı okullara karşı değiliz, olsunlar.
Eğitimimize zenginlik kazandırıyorlar.
Ancak eğitimde eşitlik ve adalet olmalıdır. Yabancı okullar, Türk kolejlerinden üstün gösterilmeyi artık hak etmiyorlar.
Çünkü, özellikle 1997'den sonra Türk eğitiminde değerler değişmiştir. Yabancı okulların ortaokul kısımları kapanıp 4 yıllık lise haline gelince, eğitim kaliteleri de düştü. Arkalarındaki destek büyük oranda kesildi. 4 yıl dillerini ve ekollerini özümsetmek için yeterli bir süre olamadı.
Buna karşılık Türk kolejleri büyük gelişme kaydetti. 3 yaştan üniversiteye kadar kesintisiz eğitim veren konseptler oluşturdular. Kendi imkanlarıyla mucizeler yaratarak dünya çapında kampuslar yaptılar.
***
Bugün, çoğunlukla sırf tarihi bir camiaya mensup olmak için yabancı okullar tercih ediliyor. Oysa, öğrenci mutluluğu, sınav başarısı, akademik başarı, sportif ve kültürel aktiviteler sağlıklı eğitim için daha önemlidir.
Çağdaş donanım, fiziki ortam ve eğitim kadrosunu iyi etüt etmek gerekir.
Bu açıdan bakıldığında örneğin, Alman Lisesi, Avrupa Koleji'nden daha iyi değildir.
Üsküdar Amerikan Lisesi; Eyüboğlu Lisesi'nden, Bilfen Lisesi'nden daha iyi demek haksızlık olur. İsmini saymakla bitiremeyeceğim pek çok özel Türk koleji, ayrıcalık tanınan bu yabancı okullardan daha başarılıdır, inanın.
Türk kolejleri bir ayrıcalık beklemiyor.
Hak ettikleri itibarı verin yeter. Artık yabancıya hayranlık duyarken, kendimizi inkar etmekten vazgeçmeliyiz.