Bu yıl ilki yapılan SBS'de hormonlu not skandalı yaşandı. Bakanlık müfettişleri 6. ve 7. sınıflarda toplam 115 bin öğrencinin yılsonu başarı puanının yüksek gösterildiğini ortaya çıkardı. Böylece, zaten velilerce de şikayet konusu olan yüksek not verme iddiası doğrulanmış oldu. Bunun oranı sınava giren 2 milyon öğrenci içerisinde sadece yüzde 5'de değil, daha fazla olabilir. Ama bu da gerçeği gösteriyor. Şimdi ne olacak?
İlk etapta 30 puan üzerinde fazla puan veren öğretmen ve okullar uyarılacak. Sürekli ve ciddi boyutlarda yapanlar hakkında ilgili mevzuat çerçevesinde işlem yapılacak.
Genelge böyle. Yani pek yaptırımı yok. Atı alan Üsküdar'ı geçecek.
***
Suçu her zaman koşullar teşvik etmiştir. Bu yüzden cezalar geliştirmeye çalışmaktan önce, nedenler üzerinde durmak daha sağlıklı olur.
Tamam, SBS doğru bir sistemdir. Ezberci eğitimden yapılandırıcı, çağdaş eğitime geçişe katkı sağlayacaktır. Ancak uygulamaya başlanınca görüldü ki iyileştirilmesi gereken yanları da var.
Bunun en önemlisi, yılsonu başarı puanının (YBP) yüzde 25, davranış puanının (DP) yüzde 5 sınıf puanına (SP) etki etmesidir. Sonuçta 6.ve 7. sınıf puanları 8. sınıf sonunda yapılacak. Anadolu ve fen liseleri giriş puanlarını etkileyecektir.
***
İnsanları bu yollara sürükleyen en önemli neden, ülkemizde sınav başarısına aşırı derecede önem veriliyor olmasıdır. Veliler, öğretmene baskı yapıyor. Çünkü bir okul puanı genelsıralamada 2 bin sıra değiştirebiliyor. Diğer taraftan, okul idaresi de fazla not vermesi için öğretmene baskı yapıyor. Onların amacı da okul başarısını yükseltmek.
Sonuçta, bazı okullar çift karne verdi. Hormonlu notların yer aldığı karne MEB'e, gerçek notların yer aldığı ikinci karne veliye verildi. Bazı okullar da sınavlarda kolay soru sorma yoluna gidip, okul birincilerinin düşük puanlı olmasını sağladı. Çünkü bu sisteme göre, okulda en düşük not alan öğrenci ile okul birincisi arasındaki makasın açılmaması önemli.
***
Milli Eğitim'in bu pek yaptırım olamayacak genelgesi, belki devlet okullarında etkili olabilir. Öğretmen soruşturmadan çekinip fazla not talebini geri çevirebilir. Ama özel okulların koşulları bu suçu işlemeye daha çok müsaittir.
Çünkü, çocuğunu bu beklentiyle özel okula verenlerin sayısı oldukça fazladır. "Para veriyorum istediğimi alırım" gibi doğru olmayan düşünce maalesef hakimdir.
Böyle sağlıksız düşünen veliler karşısında, ekonomik krizde öğrenci kaybetmemeye çalışan özel okul idarecileri nasıl durabilir? Sözleşmeleri yıllık olan öğretmenler, idarecilerin ricalarına nasıl 'hayır' diyebilir?
***
Aslında okul başarı puanlarının genel sınavı etkilemesi doğrudur. Böylece müzik, beden eğitimi ve görsel sanatlar gibi dersler de değerlendirmeye alınıyor. Bakanlık, öğretmenine, okuluna güvendiği mesajını veriyor. İdareci ve öğretmenler, bu hiç etik olmayan yollara başvurmayı istemiyorlar. Özellikle özel okullarda veli baskısı karşısında gerçekten zor durumda kalıyorlar.
Denk yolda düzeltilir. Sistem içerisinde, YBP sorununa başka çözüm bulunmalıdır. Oranlar azmettirmeyecek seviyelere düşürülebilir.
Yoksa bu hormonlu not her yıl büyüyerek SBS'yi kanserli hale getirebilir.