İtalya Başbakanı heybetli sözler ediyor.
"Ben ve ülkem Türkiye'nin 1 numaralı avukatıdır!"
Ben avukatlardan da korkarım, gazetecilerden de...
Tarihi sözler zamanında söylenmiştir zaten. "Avukatlar ve gazeteciler, gece keser, gündüz yer!"


Politikacılara asla güvenmemiz gerektiğini, bizim ülkemizdeki politikacılar öğretti bize. Bir İtalyan politikacının kaç yüzü olduğunu da, hayat öğretti.
Ve de belgeler...


Berlusconi... Evli spikerle aşk yaşayan soylu centilmen! Sevgilisinin eşini terfi ettiren güçlü Başbakan!
Partisindeki kadın bakanı arzuladığını dile getirip, "Partimizdeki kadınların ilk gece hakkı parti liderine ait olmalıdır" diyen erkek adam!
Geçen yıl Sardunya Adası'ndaki özelvillasında 5 genç kızla alem yapan, süper delikanlı!
Kendi yayın gurubunun gelirlerinde, yolsuzluk tespit edilen, ama ceza almamak için kanunda değişiklik yapan adaletli Başbakan!
Sahibi olduğu Milan'ın şike olayları, ayrı bir pencere... Sporun içine de, zehrini enjekte eden sportmen başkan!


Politika, hangi toplumu, nasıl uyutacağını bilenlerin mesleğidir.
Onların iki dünyası vardır.
Birincisi, kendi çıkarları için, her şeyi hak saydıkları ve yandaşlarını korudukları diktatör dünya... İkincisi yalan dünya!


Bizler yalanı severiz, onların bizlere sunduğu dünyayı...
O yüzden, hakkımızda gerçekleri söyleyen politikacıları düşman belleriz de...
Berlusconi gibilerini koyacak yer bulamayız.


Oysa mazisi yırtık olanın, avukatlığı da yırtık olur... Dostluğu da...