Uluslararası Para Fonu (IMF) Şubat ve Ekim aylarında olmak üzere yılda iki kez dünya ekonomisinin gidişatına ilişkin tahminlerini yayınlar. Bu yılın ikinci raporunu da Ekim ayında yayınlamışlar ve dünya ekonomisine ilişkin oldukça keyifsiz bir tablo çizmişlerdi. Aradan doğru düzgün 1 ay bile geçmeden IMF tahminlerini daha da olumsuz yönde güncellemek zorunda kaldı. Geçen hafta da yeni tahminlerini yayınladılar. Hatırlanacak olursa son haftalarda çok şey değişti. Piyasaları tarumar eden kredi krizi son dönemde boyut değiştirerek tam bir güven krizine dönüştü. Merkez bankalarının faiz indirimlerine rağmen kredi maliyetleri hızla yükselirken, kredi hacminde de beklentilerin çok ötesinde bir daralma yaşanmaya başlandı. Geçmişte şırıl şırıl akan kredi muslukları tamamen kurudu. Dünyanın en büyük finans kuruluşları ya battı ya da batmaktan son anda kurtarıldılar. Kriz hızla bizim gibi gelişmekte olan ülkelere de sıçradı. Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ve borsaları büyük değer kayıpları yaşadı, piyasa faizleri hızla yükseldi. Tüm dünya krize savaş açtı Kredi krizinin dünya ekonomisini 1929 yılındakine benzer büyük bir buhrana sürüklememesi için tüm dünya krize savaş açtı. Gelişmiş ülkelerdeki merkez bankaları radikal faiz indirimlerine gitti ve bankacılık sistemine milyarlarca dolar likidite verdi. Gelişmiş ülkelerin hükümetleri, sisteme adeta çuvalla para saçarak krizin etkilerini bertaraf etmeye çalıştılar. Ancak tüm bu müdahelere rağmen kredi piyasalarındaki koşullarda sınırlı bir iyileşme sağlanabildi. IMF de son haftalarda yaşananları göz önüne alarak tahminlerini güncelledi. Yeni tahminlere göre küresel ekonomi ikinci dünya savaşından sonraki dönemin en sert durgunluğunu yaşayacak. IMF'nin yeni tahminlerine göre kriz öncesindeki dönemde yüzde 4.5-5 büyüme gerçekleştiren dünya ekonomisinin büyüme hızı önümüzdeki yıl yüzde 2'ye gerileyecek. Yüzde 2.5-3'ün altındaki büyümeler "durgunluk" olarak kabul ediliyor. IMF gelişmiş ülkelerin 2009'un bütününde 60 yıl sonra ilk kez daralma yaşayanacağını öngörüyor. Bizim de içinde bulunduğumuz doğu Avrupa'daki gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme hızının ise son 4-5 yılın ortalaması yüzde 7'lerden yüzde 2.5'e gerilemesini bekliyor. Bizim tahminlerimiz IMF'ninkilere kıyasla biraz daha iyimser. IMF'nin beklentisinin aksine biz, ABD ekonomisinin önümüzdeki yılın 2'nci yarısıyla birlikte yavaş yavaş ta olsa toplarlanmaya başlayacağını düşünüyoruz. Bizim iyimser sayılabilecek tahminlerimizle bile Türkiye ekonomisindeki büyümenin 2009'da yüzde 2 düzeylerine gerilemesi oldukça yüksek bir ihtimal.