Obama'nın başkan seçilmesi ve demokratların ABD Parlementosu'nun karar mercilerindeki hakimiyetlerini perçinleştirmelerinin getirdiği iyimser hava bitti. Çarşamba günkü yazımızda belirttiğimiz sert düzeltme hareketi yaşandı. İMKB 100, 27.000 seviyelerine kadar geri çekilirken, kur da 1.54 seviyelerine kadar yükseldi. Başkanlık seçimlerinin getirdiği iyimserliğin ortadan kalkmasıyla piyasalar yeniden oldukça oynak yani sert iniş çıkışların yaşanacağı bir döneme girmiş oldu. Bundan sonra piyasaların seyrini kredi piyasalarına yönelik haberlerden ziyade ekonomik veriler tayin edecek gibi gözüküyor. Son günlerde dikkatimizi çeken önemli bir gelişme yaşanıyor. Borsalardaki sert iniş çıkışlara rağmen, dolar kurundaki oynaklık oldukça sınırlı. Önümüzdeki günlerde kurun son dönemdeki sert hareketlere kıyasla dar sayılabilecek 1.48-1.55 bandında salınmasını bekliyoruz. Kurun 1.48 düzeylerinin altına gerilemesi olasılığı, bizce 1.55'in üstüne çıkması olasılığından fazla gözüküyor. 1.55'in üzerine çıkılması durumunda ise artık yeni kritik seviye 1.60. Daha önce 1.65 olarak belirttiğimiz kritik seviyenin aşağı inmiş olması sevindirici. Dolar kurunun 2 YTL'ye gitmesi, bizce pek olası değil. Kurun daha önceki zirvesi olan 1.7410 düzeylerine doğru yeniden yükselememesinde, yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarından ciddi oranlarda satış yapmış olması ve Merkez Bankası'nın gerektiğinde satış ihaleleri yoluyla kura yeniden müdahale edeceği konusunda piyasa oyuncularını ikna etmiş olması etkili. Ağustos'un başında 106 milyar dolar olan döviz tevdiat hesapları, Merkez Bankası tarafından yayınlanan bültene göre 24 Ekim itibarıyla 85 milyar dolara düşmüş bulunuyor. 24 Ekim'den bu yana 45 milyar dolar daha döviz bozdurulduğunu düşünürsek, döviz tevdiat hesaplarındaki azalış 25 milyar dolar düzeylerinde. Bu rakam, 10-11 milyar dolar düzeylerinde olduğunu düşündüğümüz yabancı çıkışlarını fazlasıyla karşılamış görünüyor. Kurun 3 YTL'ye kadar gidebileceğini iddia ederek felaket tellallığı yapanlara bu tahminlerini neye dayanarak yaptıklarını sorasımız gelmiyor değil. Piyasalar geçmiş haftalara kıyasla biraz sakinleşmiş durumda. Ancak ekonomik görünüm iyiye gitmiyor. Yılın son ayları ve önümüzdeki yılın ilk 5-6 ayında ekonomik büyümenin yüzde 2-2.5 düzeylerine kadar yavaşlaması olasılığı son derece yüksek. Piyasalar açısından en zor dönem geride kalmış olabilir ancak ekonomik açıdan en zoru yaşamaya yeni başlıyoruz.
SONSÖZ Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır.