Geçenhaftaboşanmadandabeterdi.Servetiminyarısınıkaybettiğimgibihalenbirkarımvar. Bu cümle ABD'nin büyük bir bankasının üst yöneticisine ait. Geçen hafta tüm dünya piyasalarını yerle bir eden büyük satış dalgasını oldukça esprili bir şekilde tek bir cümleyle böyle özetlemiş. Giderek derinleşen küresel kredi krizinin yansımalarını ekonomiden piyasalara kadar her alanda hissetmeye başladık. Borsalar sert bir şekilde düşüyor, kur ve faizler yükseliyor, servetler azalıyor ve ekonomideki yavaşlama giderek yoğunlaşıyor. Ancak hemen bu noktada ekonomiyi ve piyasaları birbirinden ayırmak gerekiyor. Ekonomik yavaşlama "en kötü" olarak bizce halen ileride. Önümüzdeki yılın ikinci yarısına kadar hem dünyada hem en büyük ticaret partnerlerimiz Avrupa ve Rusya'da hem de Türkiye'de ekonomik yavaşlamanın en sancılı dönemini yaşayacağımızı düşünüyoruz. Ancak piyasalardaki zamanlama farklı çalışmakta. Bizce piyasalarda "en kötü"yü bu dönemde yaşamaktayız. Çünkü piyasalar öncü göstergedir ve gelecekte yaşanması beklenenleri şimdiden satın almaya başlar. Nitekim de öyle oluyor. Aynı şekilde piyasalardaki yükseliş de ekonomik toparlanmadan birkaç ay önce yaşanmaya başlayacaktır. Piyasalarla ekonomik aktivite arasındaki zamanlama farkı, özellikle uzun vadeli düşünebilen yatırımcılar için fırsatlar doğuruyor. Ekonomik açıdan dip noktaya birkaç ay uzaktayız. Ancak piyasalardaki dip noktasını tahminlerimize göre bu dönemde yaşamaktayız. Yatırımcı davranışlarında psikoloji çok önemli bir rol oynamaktadır. Genelde herkesin "eyvah herşey bitti" dediği dönemler piyasaların tam tersine dip yaptığı dönemlere denk gelmiştir.
Uzunvadeliyatırımseçeneği Yastık altında saklanan dolarları yavaş yavaş bozdurmak için uygun zamanda olduğumuzu düşünüyoruz. Kurun 1.40 üzerinde kalıcı olmasını beklemiyoruz. Dolayısıyla kurun 1.40 üstüne çıkması dolardan YTL'ye geçmek için iyi bir fırsat olabilir. Biraz risk almayı seven yatırımcılar da yavaş yavaş borsaya girmeyi düşünebilir. İMKB 100 için 28.500 ya da en kötü ihtimalle 26.500-27.000 düzeyleri borsa yatırımı için uygun seviyeler olarak gözükmekte. Risk almayı sevmeyen yatırımcılar ise bizce şu aralar bankaların sunduğu yüksek faizli YTL mevduatlarından faydalanabilir. Hazine bonosu satın almak için de zamanlama olarak en uygun dönemde olduğumuzu düşünüyoruz. ABD ekonomisinin önümüzdeki yılın ikinci yarısından sonra yavaş yavaş toparlanmasını bekliyoruz. Eğer bu tahminimizde yanılmıyorsak, yukarıda bahsettiğimiz uzun vadeli yatırım stratejileri oldukça iyi bir getiri sunacaktır.