Piyasalar bir haftadır kıvranıyor. ABD'de iflas eden kurumların ardı arkası kesilmiyor. Geçen hafta Cuma günü de ABD Hükümeti Washington Mutual adlı büyük bir bankaya el koymak zorunda kaldı. Washington Mutual ABD tarihinin "en büyük banka batışı" olarak kayıtlara geçti. Neredeyse her gün büyük bir finans kuruluşu batar hale geldi. Kredi piyasaları kilitlenmiş durumda. Herkes, ABD Hazinesi tarafından acil bir şekilde uygulamaya konulmak istenen 700 milyar dolarlık "topyekün kurtarma planı"na bel bağlamış durumda. Dev kurtarma paketine hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat senatörlerden büyük tepki geldi. İkna etme çalışmaları sürüyor. Piyasalar da adeta papatya falı bakar halde beklemede: Onaylanacak, onaylanmayacak, onaylanacak... Kasım ayında yapılacak Başkanlık Seçimleri nedeniyle Parlamento seçim tatiline girecek. Dolayısıyla zaman da daraldı. Üstelik "nakit krizi" ne girmiş kurumlar için artık günler hatta saatler önemli hale gelmiş durumda.
BAŞKA ÇARELERİ YOK Beklentimiz, Parlamento'nun isteksiz bir şekilde de olsa bu paketi onaylayacağı yönünde. Onaylamaktan başka çareleri olduğunu da düşünmüyoruz. Sistemin göz göre göre çökmesine izin veremezler. Muhtemelen bu yazıyı okuduğunuz sıralarda "onaylandı" haberi ajanslara düşmüş olacaktır. Kurtarma planının tüm dertlere deva olması beklenmemeli. Kısa vadede piyasalara bir iyimserlik gelebilir. Ancak bunun geçici olması beklenmeli. Baz aldığımız "ana senaryo" doğrultusunda önümüzdeki birkaç ay boyunca, hisselerde "kalıcı" bir yükseliş trendi beklenmemeli. Piyasaların "güven barometresi" altın fiyatlarındaki yükseliş, "siyah altın" petrol fiyatlarındaki düşüş eğiliminin de bir süre daha devam edeceğini düşünüyoruz. Dolar-euro paritesinin 1.50 üzerine kalıcı bir şekilde çıkması beklenmemeli. Global piyasalardaki risk alma iştahının azalmış olması ve dünya kredi piyasalarında kabus yaşanan bir dönemde, Türkiye'nin her zamankinden daha yüksek olan dış finansman gereksinimi, kur üzerinde yukarı yönde baskı yaratmaya devam edecektir. Ancak Türkiye'nin sunduğu "yüksek faiz cazibesi"nin kurda yukarı yönlü hareketlerin sınırlı kalmasını sağlamakta olduğu unutulmamalı. Kurun 1.2250-1.28 bandında salınmaya devam etmesini bekliyoruz. Krizin daha da derinleşmesi durumunda ise kurun en fazla 1.35 düzeylerine kadar yükselebileceğini tahmin ediyoruz. Çarşamba günkü yazımızda konut satın almak için zamanlamanın uygun olup olmadığını değerlendireceğiz. Konut kredisi alırken hangi dövizin tercih edilebileceği konusundaki görüşlerimizi de paylaşıyor olacağız.