Geçen yıl Temmuz ayında zirve yapan borsada yaşanmış olan yüzde 46'lık düşüşe rağmen, 15 Eylül tarihindeki yazımızda okurlarımıza 'borsalara girmek için henüz erken' olduğunu söylemiştik. Dünyada yaşanan finansal krizin borsalarda düşüş trendini devam ettirmesini bekliyorduk. Nitekim 15 Eylül'den bu yana İMKB 100 Endeksi yüzde 15'e yakın daha değer kaybetti. Peki bu seviyeler borsaya girmek için uygun mu? Global kredi piyasalarında yaşanan krizin reel sektör üzerindeki etkileri yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandı artık. Kredi piyasalarında yaşanan sıkışıklıktan dolayı kredi kaynaklarına erişmekte zorlanan reel sektör şirketleri yatırımlarını, tüketiciler de tüketim harcamalarını ciddi şekilde kısmaya başladı. Bir başka ifadeyle, dünya merkez bankalarının bunca müdahalesine ve faiz indirimlerine rağmen kredi faizleri yükselmeye, kredi hacmi de düşmeye devam ediyor. Zaten yavaşlamakta olan küresel ekonomi kredi olanaklarının kötüleşmesinden dolayı durgunluğa doğru koşmaya başladı.
Her derde deva değil Tahminlerimize göre Amerika, İngiltere, Japonya, Fransa ve Avrupa'nın diğer önde gelen ekonomileri şu an resesyonda, yani küçülüyor. Herkesin bel bağladığı ABD hükümetinin dev kurtarma paketinin ABD Parlementosu'ndan onay almış olması dahi piyasaların rahatlamasını sağlayamadı. Kurtarma paketinin kısa vadede her derda deva olamayacağının anlaşılmasıyla resesyon kaygıları ağırlık kazandı ve piyasalar ilk defa ABD ekonomisinde resesyonu fiyatlamaya başladı. Kurtarma paketinin onaylanmasına rağmen piyasalarda yaşanan sert satışların ana nedeni bu. Önümüzdeki gün ve haftalarda borsalarda elbette tepki alımları yaşanacaktır. Hisselerde kalıcı bir yükseliş trendinin başlayabilmesi için ortada hiçbir gerekçe bulunmuyor. Dolayısıyla hisselerdeki düşüşlerin devam etmesi olasılığı yüksek sayılabilir. Uzun vadeli düşünen yatırımcılar İMKB 100'ün 30.000 seviyesine gerilemesi durumunda bir miktar alım düşünebilir. 28.500 seviyelerindeki kuvvetli destek seviyesine gerilemesi halinde ise alımlar daha da artırılabilir. Borsaya bu seviyelerden çok agresif olmamak kaydıyla giriş yapılabileceğini ve uzun vadede getirisinin yüksek olabileceğini düşünüyoruz. Tabii ki, bu önerimiz uzun vadeli (en az 1.5-2 yıl) yatırım düşünen ve piyasalarda önümüzdeki haftalarda yaşanacak sert iniş ve çıkışlara midesi dayanabilecek yatırımcılar için geçerli. Borsaya girmeyi düşünmeyen yatırımcılara ise piyasalardaki toz duman yatışana kadar paralarını YTL mevduatlarında değerlendirmesini tavsiye ediyoruz.