Kanser, kontrolsüz bir biçimde büyümeye başlayan çağın en tehlikeli hastalıklarındandır. Yaşam kalitesini düşüren, hayatı kısaltabilen bu hastalığı önlemek, tedavi etmekten daha kolaydır.
Kanser içsel ve dışsal faktörlerle ilişkili olarak gelişen, hatalı yaşam tarzının hastalığı olarak görülebilir. Hatalı beslenme, çevre ve solunum kirliliği, stresli hayatlar, rahat düşünme özgürlüğüne sahip olamama, fiziksel aktivite eksikliği gibi etkenlerin birleşiminden kaynaklanabilir.
Bağışıklık sistemi vücudun hastalık yapabilecek mikroorganizmalara karşı oluşturduğu savunma sistemidir. Bağışıklık sistemimizin beslenme şeklimizle doğrudan ilişkisi vardır. Bu ilişki dünya çapında yapılan araştırmalarla da kanıtlanmıştır, kanser ve daha pek çok hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde beslenme temel faktörlerdendir. Doğanın sunduğu besleyiciliği yüksek gıdaları diyete sokarak yaşam ve beslenme kalitesini artırmak önemlidir.
Daha güçlü savunma sistemi için besinlerin içeriğinde doğal olarak bulunan, adeta sağlık kalkanı denebilecek antioksidanlar önemlidir.
ANTİOKSİDANLAR A, E, C ve beta karoten bilinen en güçlü antioksidanlardandır. Sağlıklı bir yaşam ve hızlı yaşlanmanın engellenmesi için büyük önem taşıyan antioksidanları, doğal kaynaklarından yeterli miktar ve çeşitlilikte almamız büyük önem taşır. Yeterli, dengeli bir beslenme şekli; vitamin ve minerallerin ana kaynağı olan sebze ve meyvenin ağırlıklı olduğu bir beslenme programının uygulanması antioksidant eksikliğinin önlenebilmesi için atılacak adımlardan biridir.
Eğer beslenme planlarını bilinçli yapar ve aşağıda belirtilenlere dikkat ederseniz, bedeninizin gereksinim duyduğu radikal yakalayıcılar artar. Taze meyveler (özellikle turunçgiller, çilek, biber ve diğer C vitamini içerenler)
Sarı renkli meyve ve sebzeler (havuç gibi), yeşil yapraklı sebzeler
Buğday kabuğu, ayçiçeği yağı ve zeytinyağı (E vitamini)
Balıklar, tahıllar, brokoli, lahana, soğan, sarımsak da iyi bir antioksidandır.