Bosna karşısında, 1970'li yılların solgun futbol albümü duruyordu ilk yarıda.
İkinci yarıda, bam teline basılmış bir takımın saldırısı.
Kendini yakarak yeniden doğma hali Fatih Terim klasiği oldu.
Herhalde, zulasında istemediğimiz kadar Anka yumurtası mevcut!
***
Galibiyetin portresi, enerji ve gençlik doluydu.
Gençlere arka çıkanları öne çıkarmak görevimiz. Ama hatalarını her maçta mucizelerle ödeştiren bir teknik adamı sorgulamak da görevimiz.
Her çöl, kendi serabını yaratır derler!
Bosna Hersek karşısında, ilk yarıdaki futbolla, Dünya Kupası hayallerimiz de bir seraptır.
***
Bosna Hersek maçında, en parlak çerçeveye Galatasaraylı Sabri'nin fotoğrafını koydum.
Pozisyonların genetik mühendisi olarak. Galibiyetin dinamosu olarak.
Ve arkadaşlarını galibiyete kışkırtmanın bedeli olarak.
***
Hafta içinde iş bitiren yorumcular sergisi vardı da, Mustafa Denizli'nin fotoğrafı baş köşeye asılmıştı.
Teknik direktör olarak kullandığı dille, ekrandaki yorumcu dili arasındaki farkı bildiğim içindir ki, böyle bir fotoğrafı ateşe attım.
Dünkü basın toplantısında, "Beşiktaş'ı uzun zamandır izliyordum" diyen teknik direktör Mustafa Denizli'nin, yorumcu Mustafa Denizli' yi ele verdiğinin resmiydi zaten.
Onu maskeli balosunda, şampiyonluk masalıyla başbaşa bıraktım.
***
Fenerbahçe'de Güiza'nın okunun yayını geren çıkmıyor.
Taraftarın Güiza'ya arka çıkması da yetmemiş olmalı ki, ondaki gerginliğin fotoğrafını Marca gazetesi bastı.
"Fenerbahçe'de 4 yıllık sözleşmeyi tamamlayacağımı sanmıyorum!"
Tarihin en pahalı transferi, bu açıklamayla yeni bir resmin içine girdi.
Ve bana sorarsanız, takımın başına bir "Yıldırım" daha düştü.
***
Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in maç sonu fotoğrafına baktım.
Prim vermek için erketeye yatmış bir pozu vardı. Ertesi günü primin hem de "süperini" vaat etti.
Futbolcudan gayrisi, para etmiyor bu memlekette!
Düşündüm de... Şehitlerin vesikalık fotoğrafları, tabutları süslemek için kullanılıyor olmalı...