İnternet ortamında, şu günlerin en gözde videolarından biri.
Kocaman bir panda, büyük bir keyifle elindekini yiyor.
Ayaklarının dibinde, küçük yavrusu...
Panda gibi değil de, domuz gibi yiyor sanki. Devletin malını yiyen, bizdeki domuzlar gibi.


Küçük panda çaresizliğin ta kendisi gibi dururken, sırtını bir köşeye yaslayan ana panda, saltanatın resmi gibi duruyor.
Koca gerdanı, ağırlığı ve bencilliğiyle, güçlü bir hava veriyor etrafa.
Kendini emniyete almış haline bakıp, "Bunu bir tank bile yerinden kaldıramaz" diye düşünüyorsunuz.
Bir anda ayaklar altındaki yavru panda hapşırıyor.
Ana pandanın korkusunu görmelisiniz.
Sanki ağaçtan ölü bir timsah düşüyor.
Ya da bir çuval pelte.


Memleketi domuz gibi yiyenler de, bu ana pandalar gibi. Onlar sevimli resimlerin içinde saklanıyorlar.
Panda süsü veriyorlar domuzluklarına...
Sırtlarını bir duvara yaslamış durmadan yiyorlar.
Ayaklarının altında ezerek küçükleri...
İftar çadırlarında doyanların memleketinde, bir otomobile trilyon ödemek nasılmış, gösteriyorlar sizlere.
"İyiler mutlaka kazanır" masalıyla...


Gördüğünüz her resimde gerçekler gizlidir.
Hayvan masalları da, hayvan videoları da, insanların gözlerini açması için yazılmış uyarı mektuplarıdır.
Bunun başka bir açıklaması yok.
Yetimin öksüzün hakkını yiyenlerden hesap sormak yerine, payını istemek kadar aşağılık bir eylem yoksa...
İnsanlığın lüzumu var!


Bazen bir ses, bir depremin başlangıcıdır.
Onların karşısında haykıramıyorsanız, hapşırın bari. Dikkatleri dağılsın.
Varsın, "Çok yaşa" demesinler.
Zaten yaşamıyorsunuz ki!
Ama hiç olmazsa, onların inlerine çomak sokun.
Lokmaları kursaklarında kalsın!