Hiç dikkat ettiniz mi, bayramda ne çok cinayet işlendi.
Sebepsiz cinayetler, acımasız ölümler..
Bayramın anlamı katledilirken, cinayet haberleri nasıl da olağan sayıldı...
Ve nereye gidiyoruz, hiç düşündünüz mü?


Eskiden bir cinayet haberine, bütün ülke ayaklanırdı da, şimdi televizyon dizisindeki uyduruk kahramanın öyküsü daha çok ilgi görüyor.
Ya da bir futbol maçındaki pozisyon, ne kadar çok konuşuluyor!


Paranın lanetli ideolojisi, Allah'ın en kutsal varlıklarını yeniyorsa...
Yaşamakla ölmek arasındaki sınırı, bir bıçak darbesi, bir kurşun belirliyorsa...
O ülkenin yasalarında da sorun vardır.
Toplumunda da...


Bu toplumun nüvesi inançtı, can suyu sevgi... Hepsi gitti...
Giderek birbirine benziyor herkes.
Ruhlar zalim, saygıdan eser yok.
İki insanın birbirine söyleyeceği sözcükler el değiştirdi, dil değiştirdi.
Şimdi tartışmalar kanlı.
Delikanlı toplum yaratma özlemindeki politika, yarattığı eserle gurur duymalı.
Her mevsim ağzını biraz daha bozduğu için... Hukuku ve saygıyı ayaklar altına alıp, tepindiği için...


Cahilleri uyutmak üzerine, günde 24 saat yayın yapan televizyonlar...
Ve üçüncü sayfaları boş kalmasın diye, düzeni teşvik eden gazeteler, sistemin parçasıdır.
Ama her seçimde maskelerini yenileyen politikacılar, meselenin asıl kahramanlarıdır.
İnsani duyguların "para etmediği" bir düzeni yaratanlar, şimdi kanlı bir miras bıraktı bu topluma.
Besledikleri cehaletin armağanı olarak.


Bitmedi....
Daha yaşanacak günlerimiz var...
Daha verecek canlarımız!


Bayramlarda bile bu kadar can verdiğimize göre...