Bir zalim kalabalığın içine dalıyor.
Belli ki ruhu bozuk.
2 insan ölüyor, 6 yaralı...
İnsanlarda infial...
Ama haddini aşmakla kalmayıp, yasaları ve şehirleri aşan bir ayaklanma başlıyor.
Sebep olanın ceza görmesini beklemeden, cezayı kendi kurallarınca belirleyen "linç toplumları" gibi...
***
Böyle görüntüler için, "Burası dağ başı mı?" denirdi eskiden.
Ne yazık ki, şehirlerle dağlar yer değiştirdi.
Kardeşlikle de, düşmanlık.
Yıkılan ülkenin, yakılan güllerine bakıyoruz şimdi.
"Doğulu" ve "diğerleri" ayrımcılığıyla...
***
Her şey sistemin istediği gibi oldu.
Aynı gökyüzü altında, aynı topraklar üzerinde düşmanlık perçinlendi.
İnsanlar birbirlerine karşı, güzelim sözcüklerini yitirdi.
Bu da politikanın başka biçimi.
Sahipsiz ülkenin içini yakan resimler olarak.
***
Hangi yana baksanız bir iç kanama!
Hangi yana baksanız bir provokatör, bir dış destek.
Hisseleri dağıtılmış düşmanlığın yeni sahipleri, bir o yanda, bir bu yanda.
Nasılsa yeteri kadar kışkırtılmış topluluklar hazır bekliyor.
Nasılsa nefretin hasat mevsimindeyiz.
***
Düşünüyorum da...
Onlar kardeşliğini yitiren halkın temsilcileri...
Her yıl biraz daha bölünen, biraz daha bileylenen topluluklardan kesitler.
Ve görüyorum ki...
Onlar isteseler de, sevemezler artık birbirlerini...
***
Politika böyle istedi çünkü...
Padişahlar böyle ferman buyurdu.