D vitamini kalsiyumun bağırsaktan emilimine ve kemikler tarafından depolanmasına yardımcı olur. Günlük ihtiyacımız olan miktar 400-800 İU'dur. Güneş ışığının etkisi ile ciltte, karaciğerde ve böbrekte sentezlenerek aktif D vitamini haline dönüşür. Kış aylarında, güneş ışığından yeterli yararlanamama durumlarında sentezi azalmaktadır. İleri yaşlarda özellikle böbrekten yapımının azalması yaşlanma sonucu osteoporozun artmasına yol açan önemli bir durumdur. Güneşli günlerde açık havalarda cildimizi güneşe tutmamız D vitamini sentezini sağlayacaktır.
Ancak aşırı miktarda D vitamini alınmamalıdır. Pek çok kişi yüksek dozda D vitamini almanın iskeleti güçlendireceğini sanır. Oysa bu yanlıştır. D vitaminini beslenme yoluyla ya da güneşten sağlamakla yetinmeli. Ancak evden dışarı çıkmayan yaşlılar günde 400 İU D vitamini alabilirler.
Sigara, Kahve, Tuz ve Aşırı Alkol Tüketimi Sigara, kahve, tuz ve alkolün aşırı tüketimi kalsiyum emilimini azaltarak kemik kütlesi yapımını etkiler. Aynı zamanda kemik kaybını hızlandırarak kırık riskini de artırırlar. Alkole bağlı endokrin değişiklikler sonucu testosteron azalması ve kortikosteroid artışı osteoporozu kolaylaştırmaktadır. Aşırı miktarda kahve tüketimi idrar ve bağırsak kalsiyum atılımını etkilemektedir. Düşük dozlarda kafeinin etkisi önemsizdir.
Hayvansal protein bakımından zengin gıdaların aşırı tüketimi, proteinden zengin diyetler, kalsiyumun idrarla atılımını arttırmaktadır. Bu etki, özellikle hayvansal kaynaklı proteinlerde fazla miktarda fosfor bulunduğu için kalsiyum alımını engellemesiyle gerçekleşir.
Tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gibi osteoporozda da, beden kitle indeksimizi (BKI=kilo/boy m2) 18,5 ile 25 arasında tutmalı, yani şişmanlık sınırına girilmemelidir.
Osteoropoz ile Yaşam Derneği Halk Eğitim Etkinlikleri-Osteoporoz ve Risk Faktörleri broşüründen yararlanılmıştır.