Günümüzde görülen yeme bozuklukları arasında; anoreksiya nervoza, bulimia nervoza, ortoreksiya ve atipik yeme bozuklukları bulunmaktadır. Anoreksiya Anoreksiya tanısının koyulabilmesi için; bireyin kilo almaya karşı koyması, ağırlığının beklenenin % 85'inin altına düşmesi, kilosu düşük olmasına karşın kilo almaktan ve şişmanlamaktan korkma, bedenin algılanmasında bozukluk, kilo kaybının reddi, menarş (regl) sonrasında 3 siklus süren amenore (adet görememe) olması gerekmektedir. Ortalama başlama yaşı 17'dir, fakat 40 yaş üzerinde de görülebilmektedir. Anoreksiyalı bireyler; Küçük porsiyonlar tüketirler, aç olduklarını inkar ederler. Vücut ağırlıklarında çok kısa sürede çok fazla kayıp olur. Depresif ve güvensiz olurlar. Şişmanlık korkuları fazladır, zayıf olsalar dahi kendilerini şişman görerek kilo vermek isterler. Ağır egzersizler yaparlar.
Bulimia Tıkınırcasına yemek yeme periodlarının ardından kişi kilo alımını engellemek için kendini kusturma, laksatif ve diüretik kullanma gibi arınma davranışları içerisine girer ve/veya alınan enerjinin yakılması için aşırı ve katı egzersiz programı yapar. Başlangıç yaşı Anoreksiya Nervozaya göre, ergenlik yıllarından biraz daha ileri yaşlardır.
Bu Hastalıkların Oluşumunda Bireysel ve Ailesel Faktörlerin Yeri Büyüktür Ailede yeme davranışı bozukluğu, depresyon, madde bağımlılığı ve obezitenin olması, Anne ve babayla iletişim kuramama, Toplumun yeme, vücut şekli ve ağırlığı eleştirileri, Kişinin kendisine olan saygısının azalması ve mükemmeliyetçi bir yapı içerisinde olması, Ergenlik döneminde depresyon ve ruhsal bunalım içerisinde olma, yeme bozukluklarını tetikleyen atkenlerdir. Ortoreksiya Ortoreksiyayı diğer yeme bozukluklarından ayıran özellik kilo verme isteğinin olmaması, fakat mükemmel, saf, sağlıkılı ve doğal beslenme takıntısıdır. Bu bireylerin genellikle mükemmelliyetçi oldukları ve diyet yapmanın bu kişiler için sakinleştirici bir etkisinin olabileceği belirtilir. Bu, özellikle büyük kentlerde yaşayan ''beden imgesi'' ağırlıklı düşünen takıntılı kişilerin hastalığıdır. Her besinin aşırı sağlıklı olması insanı tek boyutlu beslenmeye kadar götürebiliyor. İşin bir de kişiyi anoreksiyaya itecek boyutu da var. Aşırı derecede takıntı yapmak yerine dengeli beslenme konusunda bilinçli olmak gerekir. Çünkü beslenme, gıdalarla yapılan ve takıntı boyutuna varmayan, özenle yapılması gereken bir eylemdir.
Atipik Yeme Bozuklukları Sık görülen farklı bir beslenme bozukluğu davranışıdır. Kısa sürede, aşırı miktarda besin tüketilmesi ve bu esnada kişinin kendini kontrol dışı hissetmesidir. Psikiyatrik bir hastalıktır, depresif bir davranış ile karakterize olmasına rağmen gün içindeki seyirleri birbirinden farklılık göstermektedir.
Gece Yeme Sendromu Gece yeme sendromu tanısının koyulabilmesi için geceleri sık sık uyanmalar sırasında yüksek kalorili atıştırmaların yapılması, bu durumun en az 3 ay sürmesi, yedikten sonra suçluluk, sıkıntı, gerginlik ve sinir yaşanması gerekmektedir. Bu bireyler günlük kalorinin en az % 50'sini son akşam yemeğinden sonra atıştırmalar ile alırlar. Yenilen besinlerin genel içeriği şeker ve nişasta gibi karbonhidratlardan oluşur.