Osteoporoz; halk arasında basit tanımlamasıyla kemik erimesi olarak bilinen, kemiklerde zayıflama, kemik yapısında bozulma ve buna bağlı olarak kemik kırılabilirliğinde artışla karakterize bir iskelet hastalığıdır. Daha çok menopoz sonrası kadınları etkileyen bir sağlık problemidir.
Osteoporoz, 2000'li yıllarda geniş halk kitlelerini ilgilendiren önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmekte ve tüm dünyada 200 milyondan fazla kişiyi etkilediği tahmin edilmektedir.
KALSİYUMU EKSİK ETMEYİN
Kalsiyum; kemiklerimizin oluşumunu ve sağlamlığını sağlayan vücudumuz için gerekli minerallerden biridir ve vücut ağırlığımızın yüzde 1.5-2.0'sini oluşturur, bu miktarında yüzde 98'i kemiklerimizde, yüzde 1'i dişlerimizde, diğer yüzde 1'i ise kan dolaşımı ve yumuşak dokularda bulunmaktadır.
Kalsiyum sadece kemik sağlığı için değil diğer vücut fonksiyonları için de gerekli bir mineraldir. Vücudumuz kanda belirli bir miktar kalsiyum bulundurmak zorundadır. Kaslarımızın kasılması, kalp ritmi ve normal kan akışkanlığı için kalsiyuma ihtiyaç vardır. Bunlar kalsiyumun kemik yoğunluğu üzerindeki etkisinden daha öncelikli fonksiyonlarıdır. Bu fonksiyonları yerine getirebilmek için yeterli kalsiyum almıyorsak vücudumuz depoları, yani kemikteki kalsiyumu kullanacaktır.
Kemik yaşam boyu sürekli yapılan, yıkılan canlı bir dokudur. Yaşam süresince eski kemik yıkılır ve bunun yerini yeni kemik alır. 25-30 yaş civarında kemik kütlesi pik noktasına ulaşır.
Beslenmesi yeterli olan, yeterli egzersiz yapan, ergenlik dönemini sağlıklı geçirenlerde, kemik yapımı ve yıkımı dengededir.
Osteoporozun gelişmesini sağlayan risk faktörleri nelerdir?
Bazı risk faktörleri değiştirilebilirken bazıları değiştirilemez. Yaşlı olmak, kadın olmak, erken menopoz veya menopoz sonrası dönemde bulunmak, erkeklerde testesteron oranında bir azalmanın söz konusu olması, beyaz ırk, sarışın ve ince yapılı olmak, ailede osteoporoz ve osteoporoza ait kırık öyküsü olması düşük C ve D vitamini alımı, hareketsiz yaşam, sigara, alkol, fazla kahve tüketimi, romatizmal hastalıklar, kortizon, heparin gibi çeşitli ilaçların kullanımı birer risk faktörüdür.