Vitamini 'canlı' alalım!
Vitaminlerin insan sağlığında yaşamsal önemleri var. Ancak bir hekim olarak birçok konuda olduğu gibi vitamin alımını da abartıyoruz gibi geliyor bana. Dünyada hiçbir tablet, doğal ve taze besinlerin yerini tutamaz. Gerektiği zaman, biz hekimler zaten bu hapları reçeteleyip ihtiyacı olan hastalara kullandırıyoruz. Sağlıklı bir insanda, hele de dengeli besleniyorsa, vitamin eksikliği olması neredeyse imkansız. Eğer dengeli beslenmiyorsa, çok yiyen şişman bir insanda bile vitamin eksikliği olabilir.
SEBZE-MEYVE TÜKETİN Peki, 'canlı gıda' ne demek? Aldığımız gıdaların ne kadarı 'canlı'? Bu sorunun cevabı çok önemli... Çünkü canlı gıdalar birer vitamin deposu... Şu sıralar özellikle Amerika'da 'rawfood' diye tabir edilen canlı gıdalarla beslenmenin her gün yeni bir faydası keşfediliyor. Tüm çiğ sebze ve meyveler, ceviz, fındık ve fıstık gibi kuru yemişlerin kavrulmamış halleri, filizlendirilmiş tahıllar ve işlem görmemiş birçok gıda bu grupta. Bu gıdalar, içlerinde normal sağlıklı bir insan için tüm gün yeterli olan vitamin, mineral ve enerjiyi barındırıyor. A vitamini bağışıklık sistemini güçlü tutar ve görme keskinliğini artırır. Yumurta, tam buğday unu, mantar, ceviz, baklagiller ve tüm turuncu renkli sebze ve meyvelerde bulunur. B vitaminleri, cilt, kas-sinir sistemi, enerji üretimi ve hormonal sistem için oldukça önemlidir. Tam tahıllarda, yumurtada, yoğurtta, mayalı gıdalarda, bezelyede, bademde, fıstıkta, cevizde, baklagillerde, esmer pirinç, esmer makarnada ve çimlenmiş buğdayda yeterince mevcut. C vitamini bağışıklık sistemimiz için en önemli vitamin. Domates, limon, portakal, greyfrut, ananas, kivi, brokoli, karnıbahar ve marulda bolca var. D vitamini kemik ve diş sağlığı için elzem. Kansere karşı savunmada da çok önemli marifetleri olduğu kanıtlandı. Özellikle yağlı balıklarda, yumurtada, karaciğerde, tereyağında ve peynirde de mevcut. E vitamini bilinen en güçlü antioksidanlardan. Antioksidanlar, bizi kanserden koruyan en önemli kalkanlar. Damar sertliğini ve damar tıkanıklıklarını da önleyici etkileri keşfedildi. İşlem görmemiş, 'soğuk pres' yöntemi ile elde edilmiş yağlar, özellikle de sızma zeytinyağı en önemli kaynak. Yağlı balıklar, D vitamini yanında bolca E vitamini de içeriyor. Susam, domates, yumurta sarısı ve koyu yeşil renkli sebzeler diğer kaynaklar. K vitamininin dışardan alımı çok zorunlu değildir. Çünkü bağırsaklarımızdaki faydalı bakteriler tarafından düzenli olarak üretilir. Ancak yoğun antibiyotik kullanımı sonrası bu faydalı bakteriler öldüğü zaman eksikliği görülebiliyor. Karnıbahar, yeşil sebzeler, lahana, bezelye, fasulye, tere, yumurta sarısı, balık yağı, patates ve mısır yağında bulunuyor. Uzun lafın kısası, A vitaminini havuçtan, kayısıdan, maydanozdan, B vitaminlerini yoğurttan, buğday çiminden, kepekli ekmek ve bulgurdan, C vitaminini limondan, kividen, brokoliden, D vitaminini güneşten, balıktan, tereyağından, ayçiçeğinden, E vitaminini sütten, peynirden ve susamdan alabiliriz. Sınırsız nimetleriyle doğaya ve bu çok tutumlu olan bedeninize güvenin, sağlıkla kalın.
|