O insanlar ki, yaktıkları mumdan güneş doğardı.
Hepsinin özlemi aynı.
"Aydınlık ve bağımsız Türkiye."
***
Düşünüyorum da, ana sütü gibi temiz insanları asmak için kına yaktı bu ülke.
Emeğin kutsallığına inanmaktan başka suçu olmayanların direncini hiçe sayıp.
Yasaları hiçe sayıp.
Ayıp olan şeyler, o zamandan beridir ki, ayıp değil artık.
O günlerden sonradır ki...
Gençliğin, özgürlük ve düşünce gücü, ikinci bir emre kadar, kavanoz içine alınmıştır.
***
Düşünüyorum da...
Bu ülkenin en yürekli yazarlarından biri olan Aziz Nesin'i yakmak için, kına yaktı bu ülke.
Onu yakmak uğruna 38 insanı diri diri yaktı.
Asrın utancıdır Madımak.
Memleketimizin kara lekesi.
O zamandan beridir ki, demokrasinin arka mahallesinde güller açmıyor artık.
Sevgi ve kardeşlik hak getire.
***
Derinlikler, inilmez olan değildir. Derinlere inildikçe, hepimizi şaşırtan ve tüyler ürperten açıklamalar çıkıyor ortaya.
Silahlar, bombalar çıkıyor.
Suikastların delilleri, faili meçhul cinayetlerin sanıkları çıkıyor.
Derinlikler inilmez olan değildir.
Yaldızlı sözlerin ardındaki, kanlı pusular çıkıyor.
Yıllar sonra da olsa, yer altı zenginlikleri(!), su yüzüne çıkıyor.
***
Düşünüyorum da, mazideki günahlarıyla mı hesaplaşıyor bu ülke?
"Acaba" diyorum, "O masum ölüler, seferden mi dönüyor?"
***
Zaten gözleri arkada kalmıştı...