İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, "arı projesi" ile gündeme gelmişti. Eğitilmiş arıları kullanarak okullarda uyuşturucu kullananları tespit edecekti. Basınımızın tamamına yakını bu fikre ve Ata Bey'e alaycı bir üslupla yer vermişti. Hatta "arıcı müdür" bile diyen olmuştu. Özer, olayın etkisinden hala kurtulmuş değil. Üzgün ve kırgın.
Söz konusu şahıs, yıllardır eğitimin içerisindedir. Bu gün pek çok devletten daha kalabalık olan 15 milyonluk İstanbul'un milli eğitiminden sorumlu kişidir. İşini gayet de başarılı yapmaktadır.
Eğitimle ilgili radikal bir fikir ortaya atıyor. Amacı bir derde derman bulabilmek. Araştırılmadan söylediğine pişman ediliyor.

Kırılmakta haksız mı?
Dünyanın ilk uçan adamı Hazerfan Ahmet Çelebi'ye de benzer muamele yapıldı. Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçmayı başarınca apar topar sürgüne gönderildi. Ne olduğu meçhul. Bu insanları cesaretlendirmediğimiz için matbaa 300 yıl sonra geldi ülkemize. Yıllar önce zakkum bitkisini kanser tedavisinde kullanan Dr. Ziya Özel ile de alay edilmişti. Bu yüzden pek çok bilim adamımız yurt dışında çalışıyor. Alay edilmekten korktukları, yanılmaktan korkmadıkları için.


Ata Özer, 10 yıldır başarıyla müdürlük yapmış olan Ömer Balıbey'in koltuğuna oturmuştur. Ankara'da eğitimin her yönünü çok iyi bilen, üretken bir Milli Eğitim Bakanı var. Dolayısıyla çıta çok yüksek. Daha iyisini yapma zorunluluğu var. Bu sorumlulukla çalışıyor. Ben onun klasik bürokratlar gibi koltuk sevdalısı olmadığını biliyorum. Tek derdi, kendisine güvenenlere mahçup olmamaktır. Kendine iyi bir akıl ekibi kurdu. Araştırıyor.
Arı projesinde üslup da hata oldu. Sanki buluş kendininmiş gibi algılandı.
Aslında dünyada arılar üzerinde ciddi çalışmalar var.
Amerika'da ve Avrupa'da pek çok güvenlik kuruluşu tarafından terörle mücadelede deneme amaçlı kullanılıyor. Eğitilmiş arılar, patlayıcı madde tespiti, mayın arama ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gibi çalışmalarda yardımcı oluyor.
Hatta bazı araştırma şirketleri, kişilerin nefeslerinden yaydıkları kokuları esas alarak, arıları bazı kanser türleri ve hamilelik testlerinde de kullanıyor. Elbette bunlar deneme çalışmalarıdır. Olur, olmaz. Ama el oğlu çalışıyor.
Uyuşturucu kullanımının ilk okul seviyesine kadar indiği, İstanbul'un Eğitim Müdürü Ata Bey haklı olamaz mıydı?
Ya yeni fikirler üreten öteki Ata Beyler?
Hepsi sinmiş olmalı. Keşke biraz daha önyargısız olabilsek.
Einstein Müzesi'nin çıkışında bir duvar yazısı var:
"Yeryüzünde ortaya atılan her fikrin hayata geçmesi elbette mümkün değildir. Ancak bu her fikir beynin yeni bir sıçrayışıdır. Hayatımıza yenilikleri getiren, olağan akışı değiştiren de bu sıçrayışlardır."