Bazı veliler, son OKS sınavına kızını getiren
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i görünce haykırdı:
"Sayın Bakanım bizi dershanelerden kurtarın!"
Haklılar. Artık dershaneler liseden sonra, ilköğretim ikinci kademeyi de ikame eder oldu.
"Dershaneye gitmeden sınav kazanılmaz" düşüncesi iyice yaygınlaştı. Yılda 1 milyon öğrenciye ulaştı. Bu da aileler için ek bir yük demek.
Bakan Çelik'in yanıtı net:
"Göndermeyin. Çocuklarınızın kapasitesine razı olun." Bakan, "Teşvik edin, ilgilenin ama onları baskı altında bırakıp hayatlarını zehir etmeyin" diyor.
Olması gereken bu, ama pek çok annebaba maalesef tersini yapıyor:
"Bak filanca şu puanı aldı, sen de almalısın. Şu okulu kazandı, sen de kazanmalısın. Bizi mahcup etmemelisin" gibi bir sürü dayatma.
Bu şartlarda çocuklar, istenilen yeri kazansa bile mutlu olamıyor.
***
Peki
, SBS'de bunlar yaşanacak mı?
Önümüzde iki seçenek var. Ya SBS mantığını doğru algılayıp bu sınav kaosundan çocuklarımızı ve kendimizi kurtaracağız.
Ya da işi daha da abartacağız.
Doğru algı, SBS'nin OKS gibi
"sıralama" değil, "
belirleme" sınavı olduğudur. 3 kez yapılacak bu sınavlar, öğrencinin seviyesini belirlerken, aynı zamanda öğretmenin ve okulun başarısını da ölçüyor. Eğitimde artık ölçme değerlendirme çok önemli hale geldi. Bu sonuçlar doğru strateji belirleme fırsatı tanıyor. SBS okul başarısına önem veren yeni müfredata göre yapılacak.
Elbette dershaneler yine olacak. Ama bu yeni yaklaşıma uygun, takviye ağırlıklı yapılanmayı sağlayarak...
Yanlış algı, SBS'yi OKS'nin devamı gibi görmektir. Bu, kaosun büyümesi demektir. Maalesef 4. sınıftan itibaren dershaneye gitmeler başlar.
Denebilir ki bu
125 bin kontenjan nasıl yerleştirilecek?
Elbette 8. sınıftan sonra yapılacak 3. sınav sonuçlarına göre.
Ancak bundan önce yapılacak 2 sınavda herkes durumunu göreceği için, hiç kimse olmayacak beklentilere girmeyecektir.
***
Son OKS'nin içerisinde biraz da SBS vardı.
Yani sorular yeni ve eski müfredattan oluşmuştu. Genel olarak
"kolay"dı.
Soruların kolay bulunması yeni müfredatın etkisinden kaynaklanıyor. Anlaşılır, hayatla ilişkili sorular. Akla yatkın. Belirleyici. İşte bu SBS'nin karakteridir.
OKS içerisinde sırıttı. Zaten ortaya da anormal bir sonuç çıktı:
100 birinci. Evet 100 öğrenci tam doğru yaparak 500 puan aldı. Geçiş yılı diyelim.
Ancak net oranlarının yükselmesi, yerleştirmede yığılmalara neden olacaktır. Geçen yılki puanları ölçü alanlar yanılabilir. Çünkü bu yıl taban puanların yükselmesi bekleniyor. 70 netin altında yapanların Anadolu liselerine girmesi mümkün görünmüyor.
OKS'ye veda edip, SBS'yi karşılarken, bütün umudum yeni sınavların da gereksiz abartılmamasıdır.