Milli Eğitim Bakanlığı ile Garanti Bankası arasında, öğretmenlerin gelişimini desteklemek amacıyla, bir proje sözleşmesi imzalandı.
"Öğrenmenin Sınırı Yok" adlı ortak çalışma,
100 bin öğretmenin hizmet içi eğitim almasını amaçlıyor. Garanti Bankası bu projeye
15 milyon YTL kaynak ayırdı.
Bu, ilk bakışta sıradan bir eğitim haberi görüntüsü veriyor. Bu yüzden de küçük puntolarla duyuruldu. Bazı gazetelerde yer dahi bulamadı. Oysa eğitimimiz için çok önemli bir çalışmadır. Son günlerde boy boy yer verilen sınav ve dershane haberlerinden çok daha önemlidir. Çünkü eğitime dair bütün olguları yeniden şekillendirecektir.
***
Globalizmin etkisiyle, bizde de eğitim yaklaşımları değişmektedir. Yeni düzenlemelerle, yeni sistemlerle tanışmaktayız. En önemlilerinden biri
construktivist (yapılandırıcı) eğitim yaklaşımıdır. Ezberden uzak, öğrenciyi sormaya, sorgulamaya sevk eden bu sistem bütün okullarımızda uygulamaya konuldu.
SBS dediğimiz
Seviye Belirleme Sınavı, bu uygulamaya dayanmaktadır. Sorular bu karakterdedir. Ne var ki, bu yeni müfredatı bilen öğretmen sayısı çok kısıtlıdır. Ancak bazı özel okullar ve pilot devlet okulları öğretmen yetiştirebildiler. Ülkemizdeki öğretmenlerin büyük çoğunluğu eski müfredata dayalı, fakültelerde yetiştikleri için, yeni müfredatı öğrenmeleri ek eğitim gerektirmektedir.
***
Yani hizmet içi eğitim. Bence bu Türkiye'nin çok önemli kanayan yarasıdır. Bir kere öğretmen eğitimi kaçınılmaz zorunluluktur. Gelişmiş ülkelerde, öğretmen sürekli eğitilir, 3-5 yılda bir yeterlilik sınavına girer. Belli bir kredinin üzerinde puanı olanlar mesleğini sürdürebilir. Bizde ise 650 bin öğretmenin eğitimini yalnızca
"Hizmet içi Eğitim Daire Başkanlığı" üstlenmiştir. Olanakları maalesef çok kısıtlıdır. Bu dairenin öncelikle genel müdürlüğe dönüştürülmesi çok daha isabetli olur kanısındayım.
Çağdaş ve gerçekçi uygulamaları önce öğretmene öğretemezsek, nasıl başarılı olmasını bekleyebiliriz? Devletin gücü belli. Sürekli artan nüfusa okul mu yetiştirsin, kaliteyi mi yükseltsin?
Özel sektör ve sivil toplum örgütleri bu işe daha duyarlı olmalıdır.
Bu projeyi destekleyen Toplum Gönüllüleri Vakfı Başkanı
İbrahim Betil ve Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ferit Şahenk'i kutlamak gerekir.
Çok önemli bir yaraya merhem oluyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen eğitimini daha çok desteklemek amacıyla
"Öğretmen Akademisi Vakfı"nı kuruyor. Vakıf olayı bizde biraz muammalıdır. Bakanlık bu hizmete katılımı ve katkıları, ancak vakıf kurma yoluyla resmileştirebileceğini düşünüyor. Çocuklarımızın kaliteli eğitime sahip olması için, öğretmen eğitimine destek olmalıyız.