Avrupa Şampiyonası'nda gördük ki, futboldaki mucizeler içinde, en anlamlı öğelerden biridir SemihŞentürk. Oyuna sonradan girip, kaderi değiştirmenin bu denli yakıştığı başka bir hayati golcü, bizim topraklarımızda yoktur. İğneyle iplik gibi... Düğmeyle ilik... Ayak içi ustalığının, TanjuÇolak'tan sonra gördüğümüz en yeni resmi. Hırvat maçında PearlHarbor baskınındaki pilotlara benzettim onu. Kibirli naralar atmak yerine, "Gözümükapadımvurdum" sözlerinde, alçakgönüllü bir savunma vardı. Fenerbahçe'de teklediği zamanlarda, bizleri de şüpheye düşürdüğü zamanlar oldu, yalan değil. Onda alışılmışın tekrarında bile, değişik özellikler olduğunu, şimdi daha iyi görüyoruz. Her yıl daha iyiye ve güzele yöneldiğini de... Fenerbahçe'nin bu sezon transferde kendine çelme takmak için, peşinde koştuğu isimleri gördük. NihatKahveci'ye 20 milyon Euro önermek, geleceği ipe çekmekti de, bereket bu berbat hayal gerçekleşmedi. Fenerbahçe'nin önümüzdeki sezon için attırdığı en anlamlı imza, şimdilik Semih görünüyor. Gol kralı olduğu halde, kendi halinde olduğu için, starlık mertebesine erişmesine izin verilmiyor medyada... Hırvatistan maçındaki olağanüstü golü bile, mucize denilip, kendisinden alınıyor, özel güçlere mal ediliyor. Her şeyi talih diye geçiştirmek, emekleri hiçe saymaktır. Talihi baştacı edenler, Semih'teki alyuvarları ne yapacaklar? Ortada bir talih varsa... FatihTerim'in talihidir. Semih'e zoraki de olsa, ihtiyaç duyduğu için...