Hollanda-İtalya maçını izlediniz mi? Bizim takımı ele veren futbol gösterisini. Dünya onların ayaklarının altındaydı, bizim her şey dilimizde. Suyun gürül gürül akışı gibiydiler, bizim taş devri futbolumuzun aksine. Biz yine 1980'li yıllara döndük. Çünkü bizde futbolu yöneten bir politika var. Bizde sistemi değil, kişileri yüceltmek adına işleyen bir düzen var. Onlar komplekslerini aşmış, her meseleyi çözmüş de, kitap olarak okutturuyorlar bütün dünyaya. Onların grubuna "Ölüm grubu" diyorlar da, giydikleri formanın içinde, bizlere harika bir 90 dakika yaşatmalarının adını da biz koyalım. Futbolun kaşmir ayakları. Her birinin ciğerleri kanatlı. Eleştiriye de dahiller, övgüye de... Onların takım kadrolarını ezbere biliyoruz da, kendi takımımızın onbirini niye sayamıyoruz? Gençleri harcama istasyonlarımız bol olduğu için mi? Her mevsim, keyfe keder takım kurulduğu için mi? Onlarla aynı grupta olmadığımız için şükredenler, böyle takımlar karşısında kendini sınamayı düşünür mü? Yoksa acı gerçekler, "hayal çadırının" üzerine şıp diye damlar diye, küçük hedeflerle toplumu uyutmak yeterli mi? Günü kurtarmakta üstümüze yoksa, alttan mı alalım yani? Onların futbol sanatına verdikleri şekil, bizden farklıysa, gerçekler askıda mı kalsın? Onların çağa ayak uyduran hızına, futbol zekalarına erişmek için daha kaç yıl bekleriz? Onlardan kaçtıkça, kendimizi daha ne kadar saklayacağız acı gerçeklerden? Ve nereye kadar?
***
İnsanlığın başına ne geldiyse, eşitsizlik yüzünden geldi.
***
Bir çılgın sevdaydı yaşadığımızAklıma geldikçe yüreğim yanarŞarkıların ömrü bizden uzunmuşBize dargın artık bütün anılar
hy