Emre Belözoğlu'nun transferini "layık olduğu yere gitti" biçiminde aşağılamak isteyen düşünceler mevcut. Emre'yi kaybetmek midir, onları gerçeklerden çekip çıkartan? Yoksa kendini kaybetmek mi? Hepimizin layık olduğu bir yer vardır. Sadece ölüler kefeni yırtamaz! Kulüplerin futbolcu değiştirmesinden doğal bir şey olamaz. Fenerbahçe'den giden futbolculara bakın. Arkalarından teneke çalınmadı. Yakışıksız ifadelerle apoletler takılmadı. Zaman herkesin emeklerinin karşılığını verirken, kendi formasını giyen futbolculara en gerçekçi değeri, yeni takımının taraftarları veriyor zaten. Ama komplekslerini aşamayan ve nefreti körükleyenler, meseleyi ihanete kadar sürüklüyorlar. Gittikçe azalırken, futbolda çoğalmanın bin türlü yolu var. Bunu da bireysel değil, kulüp ruhuyla düşünmek gerek. Futbolu çatışma alanına sürüklemekten çıkartıp, rekabeti "mertliğin arenası" olarak göstermekten kaçınanlar, kaçınılmaz sona sürükleniyorlar. Kimse melek değil. Ama kendi takımlarında çirkinliklerin üzerine örtenlerin, kendilerinden gittiği zaman futbolcuları şeytan bellemesi de yakışıklı değil. Futbolun anadilini kesip, kendi dillerini çocuklarımıza empoze edenlerin, televizyon ve gazetelerdeki tavrını izliyoruz. Herkes layık olduğu sistemin müritliğini yaparken, kimse taraftarı suçlamasın. Çünkü terör yüreklerde... Elbette, her futbolcunun layık olduğu bir yer vardır. Emre, aradaki farkı anlayacak kadar zekidir. Fenerbahçe taraftarı da, dünle yarın arasındaki köprüde, kimleri başının tacı yapacağını herkesten iyi bilir.
***
Bencillik bir doğa vergisi, bencil olmamak ise bir değerdir.
***
Yeniden başlarım bittiğim yerdenBu yaralı kalbi güldüreceğimBen bu yenilgiyi geçersiz sayıpYaramı kendime sevdireceğim
hy