Kefen bezi giyiyor işçiler.
Ekmeğini fareler kemiriyor, geleceğini politikacılar.
Bütün ölümlerin toplamı, ölümlere göz yumanların hayatına katılıyor.
"Tersaneler işçilere uygun bir mezarlık değildir" diyoruz ama duyulmuyor.
Pentagon patentli gazetecilik için, mankenlerin kasıkları, işçilerin ölümlerinden kutsal!
Böyle bir ülkede tek derdimiz.
Sigaranın dumanı.
***
8 aylık bebeklerin bile hastanelere kabul edilmediği bir ülkeyi, biz mi yönetiyoruz?
İnsanların hayatının sudan ucuz olduğunu su içerken de görüyoruz.
Mikroplu suyu, "Bakın ben içiyorum" diyen bir belediye başkanı hakkında suç duyurusu yapın, suçlu çıkarsınız.
Politikacı dediğin, karbon kağıdına basılmış insafsızlığın kendisi değil mi!
Yıllar önce Çernobil çayıyla ceninleri bile zehirleyenlerin, şimdi suyla insanları zehirleyenlerden ne farkı var!
Böyle bir ülkede tek derdimiz.
Sigaranın dumanı.
***
Özgürlükler sizlere ömür.
Diktatörlük burnundan soluyor.
Hukuk kişiye özel hale getirilme çabasında.
Tarihin en dilenci pozisyonunu aldı şehirlerimiz.
Ülkenin her yanında sefalet fırtınası.
Ahlaksızlık çığ gibi büyüyor, fuhuş ve uyuşturucu altın çağında.
Okul sıralarında satılıyor haplar.
Böyle bir ülkede tek derdimiz.
Sigaranın dumanı.
***
Ama bir gerçek var ki...
Sigara paketleri,
"Ben sizi öldürürüm, beni içmeyin" diyerek, mertçe uyarısını yapar.
Politikacılar,
"Sizleri daha iyi yaşatacağımıza şeref sözü veriyoruz" diyerek, klasik mekanizmayı çalıştırır.
Politikanın zararı, sigaradan büyüktür de...
Sigara paketlerinin üzerindeki uyarıyı ciddiye bile almayanlar, politikacıya kurban olurken, hayatı duman olur.
***
Duman olmak, her toplumun kendi kaderidir.
Kendi rızası.