Geçen yıl bu zamanlardı... Türkücü Ekin, Diyarbakır'da konser veriyordu. Kalabalığın arasında, 7 yaşlarında küçük bir kız çocuğu dikkatini çekti. Yanına yaklaşınca, kızın gözünde bir sorun olduğunu gördü. Gözlüksüz gözünün bir camı kırıktı sanki, gülüşleri cam göbeği... Ekin'in içi cız etti... Kızın derdi imzalı fotoğraftı ama Ekin'in yapması gereken çalışmaların başlangıcıydı o bakış.
***
Kıza söz verdi, "Senin gözünü iyileştireceğim" diye... Bu türkücü genç, konserin bitiminden birkaç gün sonra çalışmalara başladı. Önce küçük kızın gözündeki rahatsızlığı giderdi. Sonra diğer çocuklar için bir şey yapması gerektiğini düşünüp Bağlar mevkindeki okullarda göz taraması için Diyarbakır'daki Veni Vidi Hastanesi'yle görüştü... Binlerce çocuğun gözlerinde Ekin'in emeklerinin izleri kaldı. Şu sıralar, çocukların gözlük ihtiyacı için çalışıyor.
***
İnsan olan yüreğini gözlerinde taşır. İnsan olan, herkesin baktığı yerde, kimsenin görmediğini de görür. İnsanlık görevi başka bir şeydir. İnsanlığın öldüğü bir memlekette, hiçbir karşılık beklemeden çocuklar için çırpınan Ekin gibilerini, başımın üstünde taşırım.
***
Bir yanı çocukların kanını emiyor bu memleketin. Öbür yanı bir şey demiyor. Yapılması gerekeni yapmayıp televizyon başında zibidilerle eğlenen toplumlar, görevlerini bireylerin insafına bıraktığı içindir ki... Göz gözü görmüyor artık!
***
Bir gözü öbür göze düşman etmenin itibar gördüğü bir ülkede...