Sayın Başbakan!
Bir Başbakan olarak, bizlerin dövülmesine ve ayaklar altında ezilmesine gözlerinizi kapattığınız içindir ki...
"Bizim gibi ayak takımının" kapısını sakın ola çalmayın.
Size ve partinize bütün kapılarımız kapanmıştır.
(Bir işçi) ***
Sayın Başbakan!
Dövülmesine, ezilmesine izin verdiğiniz işçiler ki...
Onların vergileriyle bu memleket ayakta.
Onların oylarıyla siz ayaktasınız.
Belediye haramilerinin altındaki pahalı cipler, o işçilerin çalınan alın terinin karşılığı.
Hiçbir yalan vaat ve ekonomi masalı, 1 Mayıs 2008'i bizlere unutturamaz.
O kara gün, yüreklerde zapta geçmiştir.
(Bir öğrenci) ***
Sayın Başbakan!
Suçluları cezalandırmadıkça...
Benim gözümde 1 Mayıs'ın suçlusu iktidardır.
(Bir baba) ***
Sayın Başbakan!
Bir kız yerde yatıyordu da, bir polis geldi tekmeyi bastı.
Bir insanın anne karnında gelişmesinden, doğumuna ve akıl çağına ulaşmasına kadar en az 20 yıl gerekiyor.
Onun yapısını anlayabilmek için 30 asra ihtiyaç var.
Ruhla ilgili gerçeklerini öğrenebilmek için neredeyse sonsuzluğa uzanmak zorundayız.
Oysa bir insanın kafasına tekme atmak saniyelik iş.
Böylesine kutsal, böylesine değerli bir varlığı yaratan Allah'ın eserine yerde yatarken tekme atanlara gözler kapanabilir.
Ama 1 Mayıs günü, iktidar partisi olarak o kadar çok şey kaybettiniz ki...
Başbakan olarak, bu gerçeğe gözünüzü kapatamazsınız.
(Bir insan) ***
Sayın Başbakan!
Eğer 1 Mayıs görüntülerine bakıp da, Avrupa Birliği hâlâ iktidarın savunma avukatlığını yapıyorsa...
Onlar ya gerçek Avrupalı değil.
Ya da bizim 1 Mayıs görüntülerimizle ellerini ovuşturan maskeli Haçlılar!
(Bir öğretmen) ***
Sayın Başbakan!
Yine de teşekkür ederiz.
Sağ salim gönderdiğimiz işçilerimizi, ağzı burnu kan içinde, ciğerleri gazla dolu olarak teslim alabildiğimiz için.
Yoksa, göğüslerinde mermi kovanları da olabilirdi.
(Bir anne)