Arkası sağlam, önü açık TümerMetin gibi Yunanistan kaçağı, Gökdeniz gibi bahis ustalarına milli formayı sebil edenleri gördükçe, yıllar önce MustafaDenizli'ye sorduğum bir soru gelir aklıma. "Millitakımaseçilenfutbolcularınhalvegidişlerininpekiyiolmasıgerekmiyormu?" diye. Verdiği cevabı hiç unutmadım. "Benahlakbekçisideğilim,burasıdaokuldeğil!" Futbolumuza yön verenler biraz olsun ahlak bekçisi olsaydı, çok şey değişirdi zaten. Onlar kendi düşlerinin bekçileri olduğu içindir ki, gelinen nokta ortada. İsviçre maçındaki FatihTerim resmini bile makyajla, yeniden imparatora dönüştüren Türk futbol medyası, kime hesap sorabilir ki? Çanak soru bankasında hesap açmak varken. O yüzden ışığı bile yabancı hocalar gösteriyor. İsveç Milli Takımı Teknik Direktörü LarsLagerback, futbol rehberliği yapıyor. "Türkiyekaleyedoğrudangitmeli." Adam olacak pozisyon, gerçek golcünün ayağına gelir. Ne yazık ki öyle biri milli takımda bulunmuyor. Hala HakanŞükür tartışılıyor. "Zamanabakacağız" diyor FatihTerim,"Oherzamanhazır!" Ayda 185 milyar maaş almanın karşılığında, hala eskilerden medet umuluyorsa, hangi hizmetten bahsediliyor? HakanŞükür'e teşekkür edelim. Futbolunun sonbaharında bile "hazırvetetikte" olduğu için... Bizim futbol olarak nerede olduğumuzun en belirgin özelliği, Avrupa Şampiyonası finallerine nasıl katıldığımızdır. Üstün bir emekle katılmadık. Yaratıcılıkla katılmadık. Macaristan maçındaki İskoç hakemin kıyak yönetimiyle katıldık. Gurur rozeti yaptık o unutulmaz maçı. Ben, yapılan kıyakları reddeden yerli bir teknik adamı hayatımda görmedim zaten. Hala oynadığımız zavallı futbolu, Avrupa futbolu diye yutturup, kendimizi dev aynasında görüyoruz. Hala milli takıma seçilen futbolcuların hal ve gidişi, imparotorları, kralları ilgilendirmiyor. Bizim ülkemizde bir kural vardır. Arkasısağlampolitikanın... Önüherzamanaçıktır. Onları kimse tutamaz!