Farklı bir teklif
Partilerin seçim vaatlerine bakınca içim bir hoş oluyor. Kendim için değil, halkımız için. Demokratik bir Anayasa vaat ediyorlar, dokunulmazlıklar, siyasi partiler yasasının değiştirilmesi, seçim kanununun değiştirilmesi, barajın kaldırılması falan hepsini vaat ediyorlar. Gerçi yüce halkımız bunlara bakmaz ama olsun. Şurası önemli ki bütün partiler aynı şeyleri vaat ediyorlar. Sonra... Fındık olayına girdiler, gelecek sene daha fazla cukka dağıtacaklar... Mazot kavgalarını zaten biliyorsunuz. 1 liraya kadar düştüler, seçime kadar zannediyorum sıfırlayacaklar. Bedava mazot diyerek, çiftçinin oylarını indirecekler. Bu vaatleri de şehirli halk iplemez. Ama olsun.
***
Bir vaat daha var mühim. 5 milyon kişiye iş verilecek, çiftçinin vergisi sıfırlanacak. Diyorum ki, bunlara bakarsanız seçimden sonra sorun, problem, mesele falan kalmıyor. Bu seçimlerle Türkiye'nin makus talihi değişiyor. 23 Temmuz sabahı (eğer seçimler yapılırsa) yepyeni, pırıl pırıl bir Türkiye'de uyanıyoruz. Ne mutlu hepimize ki, memleketimizin tekmil problemlerine karşı son derece duyarlı, üstelik de çözüm reçeteleri hazır partilerimiz var. Ama bence en önemlisi şu: Bütün partiler aynı şeyleri vaat ediyorlarsa, niçin hepsini birden seçmiyoruz?
***
Bırak matrak geçmeyi de, işin aslını faslını anlat, diyecek olursanız, emrinizdeyim. Bunların hiçbirini yapamazlar. Şimdi seçim meydanlarında her şeyi söyleyecekler, çünkü başka şey söyleme şansları yok. Mazot, fındık, şeftali, pirinç, pamuk falan derken, iktidara yine oturacaklar. Keseler, cepler dolacak. Çeşmeler akacak kovalar taşacak. İstikrar olsun diye oylar yeniden AKP'ye akmışsa eğer, seçmen kitlesi kendisine düşen ayvayı istikrarlı bir şekilde yiyecek.