Laiklik İslâm'a düşmanlık değildir
İstanbul Bağcılar Lisesi'nde bazı öğrencilerin namaz kıldığı ortaya çıktı. Laikliği yanlış yorumlayan kimileri için, bu olay tam bir felaket! Namaz kılan kızın ailesi de aynı şekilde düşünüyor olacak ki, anne, dedektif gibi, kızının peşine düşmüş ve gizli kamerayla "büyükskandalın(!)" fotoğrafını çekmiş. Baba İ.K., kızının beyninin yıkandığını, namaz kılmaya başladığını ve tüm uğraşlara rağmen onu bu yaşam şeklinden ayıramadığını söylüyor. Yadırgatıcı sözler bunlar. Namaz, İslâm'ın şartı olduğuna göre, ibadetini yerini getiren bir genç kız, neden rahatsızlık uyandırıyor? Eğer "Okuldanamazkılıyor,bubirsorun" derseniz, aslında, "Sorunolmamasıgerekir" cevabını veririm. Ama Türkiye'de, yönetmelikler çerçevesinde, namaza izin yoksa, kuralı ihlal etmek ye rine değiştirmeye gayret etmeliyiz. Dünyanın en laik ülkelerinde dahi, dini uygulamalara saygı gösterilir. Bir tanıdığımın kızı, İngiltere'de ortaokulda yatılı okuyordu. Ramazan ayında oruç tutmak isteyince, hocaları kalkıp ona özel sahur hazırladılar ve orucu bozma vaktinde de iftar yemeği verdiler. Bugün Katolik okulların birçoğunun avlusunda, küçük kilise türü ibadet için yapılar mevcuttur. Sözgelimi ben Notre Dame de Sion'da okudum. Hristiyan arkadaşlarımız, avludaki kiliseye gider, Hz. İsa ve Hz. Meryem'e yakarırlardı. Biz bunu fark etmezdik bile; üstünde de durmazdık.
***
Biri Fransa'dan, diğeri Almanya'dan 2 örnek vermek isterim. Alman Anayasası'nın 7. maddesinde şöyle deniliyor: "Devlet,denetimhakkınısaklıtutarak,okullardadindersiverilmesiniveiçeriğinindinigruplartarafındandüzenlenmesiniteminataltınaalır." Verilen din dersi, bizdeki gibi, Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi türü bir ders değil, teolojik argümanlarla dini ve vicdani bilinç geliştirmek amacını güden bir öğreti. Fransa'da, 1905 yılında laiklik (Kilise ve devlet ayırımı) kanunen kabul edildi. Buna paralel olarak, çarşamba günleri öğleden sonralarına ders konulmadı ve ilkokuldan itibaren çocuklar istedikleri takdirde dini eğitim almak üzere serbest bırakıldı. Avrupa Birliği ülkelerinden Almanya, Finlandiya, İngiltere, İrlanda, Lüksemburg ve Yunanistan'da mecburi din dersi var. Ayrıca, AB üyesi ülkelerden 4'ünde, Danimarka, Finlandiya, İngiltere ve Yunanistan'da resmi din mevcut. Böyle olmasına rağmen, Avrupa Birliği'nin demokrasistandardında sahip bu ülkelerde, başkalarının dini özgürlüklerine saygı ve devletin inançlara müdahale etmemesi ilkesi uygulanıyor. Lûgat anlamında laik diyemeyeceğimiz söz konusu 4 ülke, tatbikatta, laiklik ve sekülerleşme tanımına uyuyor. Çünkü, dini sebeplerle kimseye baskı uygulamadığı gibi, devlet de dini esaslara göre yönetilmiyor. Oysa anayasalarında "laik" yazan bazı cumhuriyetler var. Azerbaycan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan, vs... Ama hiçbirisinde demokrasi yok. Bir ül kede demokrasiyi kurmak ve yaşatmak çok zor. Laik cumhuriyet ise anayasaya bir madde ilâvesiyle hemen ha yatiyet kazanabiliyor.