Bikini savaşları! Bikini savaşları devam ediyor. Daha önceki "Türkiye'de içki yasağı yaygınlaşıyor" iddiasının bir benzeri, mayolarla ilgili olarak da tekrarlanıyor. Yanlış bilgiler dış dünyaya yansıyınca, "İslâmcı iktidar" Türkiye'ye bikini yasağı getirmiş gibi bir izlenim doğabiliyor. Dünkü yazımızda, bilboardlardan örneklerle çeşitli panolarda hayli açık afişlerin yer aldığını göstermiştik. Zaman zaman, ülkedeki muhafazakârlık anlayışının dozuna göre, genel ahlâk anlayışı, daha liberal olabiliyor veyahut daha sınırlı bir çerçeve içine sokulabiliyor. İngiltere'de Opium kokusunun reklamı, büyük tartışmalar sonucunda indirilmişti. O reklamla, Atatürk Havaalanı'ndaki panodan indirilen reklamı yan yana koyarsanız, bizimkinin çok daha müstehcen olduğunu hemen görürsünüz. Kaldı ki, hac mevsimi geçtikten sonra İletişim firması, Zeki Triko'ya, bir yazı göndererek, aynı resmin yeniden asılabileceğini söyledi; Zeki Triko buna yanaşmadı. Ben yasaklara karşı duran bir insanım. Ama, bir tek yasak veya birkaç yanlıştan yola çıkarak, laik Cumhuriyet tehlikedeymiş havasının yaratılmasına çok daha fazla karşıyım. Maalesef Türkiye'de yapılan bu. Medyanın bir bölümü, psikolojik harekâta malzeme üretmekle meşgul.
***
Bizimki çok daha müstehcen * İngiltere'de yasaklanan Yves Saint Laurent firmasının Opium parfümünün afişi... * Atatürk Havaalanı'ndan hac mevsimi dolayısıyla kaldırılan Zeki Triko'nun afişi...
Servisi 
Bikini savaşları devam ediyor. Daha önceki "Türkiye'de içki yasağı yaygınlaşıyor" iddiasının bir benzeri, mayolarla ilgili olarak da tekrarlanıyor. Yanlış bilgiler dış dünyaya yansıyınca, "İslâmcı iktidar" Türkiye'ye bikini yasağı getirmiş gibi bir izlenim doğabiliyor. Dünkü yazımızda, bilboardlardan örneklerle çeşitli panolarda hayli açık afişlerin yer aldığını göstermiştik. Zaman zaman, ülkedeki muhafazakârlık anlayışının dozuna göre, genel ahlâk anlayışı, daha liberal olabiliyor veyahut daha sınırlı bir çerçeve içine sokulabiliyor. İngiltere'de Opium kokusunun reklamı, büyük tartışmalar sonucunda indirilmişti. O reklamla, Atatürk Havaalanı'ndaki panodan indirilen reklamı yan yana koyarsanız, bizimkinin çok daha müstehcen olduğunu hemen görürsünüz. Kaldı ki, hac mevsimi geçtikten sonra İletişim firması, Zeki Triko'ya, bir yazı göndererek, aynı resmin yeniden asılabileceğini söyledi; Zeki Triko buna yanaşmadı. Ben yasaklara karşı duran bir insanım. Ama, bir tek yasak veya birkaç yanlıştan yola çıkarak, laik Cumhuriyet tehlikedeymiş havasının yaratılmasına çok daha fazla karşıyım. Maalesef Türkiye'de yapılan bu. Medyanın bir bölümü, psikolojik harekâta malzeme üretmekle meşgul. 
