İlhan Kesici ve Ertuğrul Günay
İlhan Kesici, CHP'den aday oldu. Merkez sağda muhafazakâr bir geçmişi olan Kesici'nin, CHP'den aday olması ilk başta yadırganabilir. Ama ben, son derece doğal karşıladım. CHP eski Milletvekili Ertuğrul Günay da AK Parti'den aday olmaya hazırlanıyor. Ortada yeni bir saflaşma var. Laik Cumhuriyet'i tehlikede görenlerle, demokrasinin tehdit altında olduğunu düşünenler, ayrıştılar. CHP, daha ziyade, devletçi ve ulusalcı bir duruş sergilerken, sosyal anlamda muhafazakârlığı bir kenara bırakırsanız, AK Parti, siyaseten daha liberal ve yüzünü daha fazla Batı'ya, Avrupa Birliği'ne dönmüş durumda. Avrupa ve ABD basınında yayımlanan yorumlar, bunun delili. Yabancı gazete ve dergilerde, laik Cumhuriyet'in tehdit altında olduğuna dair korkuları paranoya gibi değerlendirenler bile çıktı. İlhan Kesici ile uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz var. Her ne kadar taş yerinde ağır olsa dahi, onun, CHP çatısı altında bile Parlamento'ya girmesi, Türkiye açısından bir kazançtır. Kesici'nin siyasi hayatı şansızlıklarla dolu. Parlak bir bürokrat olarak Demirel'in yanı başında siyasete soyundu. Tercihli oylar yüzünden milletvekili seçilemedi. Devlet Planlama Teşkilâtı'nda görev aldığı dönemde, Tansu Çiller ile yıldızı barışmadı. ANAVATAN'a girdi; 1994'te ANAVATAN'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıydı. Tayyip Erdoğan karşısında seçimleri kaybetti. 1995'te ANAVATAN'dan milletvekili seçildi. Ama Mesut Yılmaz, 1999'da onu milletvekili listesine almadı. Küskünlerin safına katılarak, erken seçimlerin iptâl edilebilmesi için gayret sarf etti. Bunu başaramayınca, Parlamento dışında kaldı. Daha sonraki tarihlerde DYP'ye geçti. Hatta, Tansu Çiller'in ardından Genel Başkanlık yarışına da katıldı. Orada da Mehmet Ağar karşısında yenilgiye uğradı. 1999 ve 2002'deki seçimlere giremedi. Bu zaman zarfında, asker, sivil çeşitli çevrelerle diyalog içindeydi. Türkiye'de laik Cumhuriyet'in tehlikede olduğuna iyiden iyiye inandı. Tayyip Erdoğan'a Başbakanlık verilmeyecek bile zannetti. Bu arada, çok tecrübe sahibi oldu. Herhalde, demokrasi dışı zorlamalarla bir noktaya varılmayacağını da idrak etti. CHP bünyesinde sağduyunun sesi olacağı ümidini taşıyoruz. Muhalefeti, rejim tartışmasına dönüştürmeyeceğine, mensup olduğu camianın temel değeri olan milli irade anlayışına ihanet etmeyeceğine inanıyoruz.
***
AK Parti açısından Ertuğrul Günay da önemli bir kazanç. Günay, liberal demokrasiye bağlı, doğruları savunurken eğilip bükülmeyen, siyasal iktidarın alanını genişletmeye çalışan, milli irade karşısında onu sınırlayan bir devlet iktidarı bulunduğunu kabul etmeyen, en azından bu fiili duruma karşı mücadele verilmesi gerektiğine inanan bir politikacı. Milletin değerlerine saygılı; cumhuriyetin nitelikleriyle milletin değerlerinin bağdaştırılması lüzumuna inanan, Türkiye'nin suni bir kutuplaşma içine sokulmamasını vurgulayan bir siyaset adamı. Kısacası, hem İlhan Kesici hem Ertuğrul Günay için söylüyorum: Hangi partiden girerlerse girsinler, bu 2 değerli insanın Parlamento'da yer alması, memleketimiz için hayırlı olacaktır.