Efsane Dormen
Bir toplumun en değerli kaynakları işadamından, akademisyenine, sporcusundan sanatçısına kadar geniş bir yelpazede olmalıdır. Kültür elçileri de toplumda çok önemli yer teşkil ederler. Hele deneyimli isimlerin gençleri yetiştirmesi egodan uzak, hoş bir tutum gibi gelir. Alanlarının önde gelen isimlerini konuk ettiğim TV programımda en son tiyatronunun duayeni Haldun Dormen de vardı. Nice oyunlara imza atmış, gencinden yaşlısına pek çok oyuncuya kucak açmış büyük bir marka o. Haldun Bey, geçen yıl Dormen Tiyatrosu'nun 50. yılını kutlayarak tiyatrosunu kapattı. 'Bir daha da açmam inşallah' sözündeki 'inşallah' sözüne çok takıldım ve sordum. Yaşanılan zorlukları anlattı, sponsorsuz işlerin zor yürüdüğünden bahsetti; ayrıca 'benim' yerine 'bizim' dediği ve bir patron gibi davranmadığı için iki kez battığını itiraf etti. Ve ekledi: 'Aslında tiyatroyu kapatmak için geç bile kalmıştım, biraz daha devam etseydi sürünecekti, böylece efsane olarak kaldı' dedi. Bunları duyduğuma çok üzüldüm. Tiyatronun en deneyimli ve önemli isimlerinin başında gelen birisinin ağzından bu samimi itirafları duymak ne acı. Koskoca Haldun Dormen ol ve Dormen Tiyatrosu'nu yaşatama. Ülkemizin sanatı yeterince desteklememesinin doğurduğu üzücü sonuca bakın. Dormen bile yapamadıktan sonra kimler ne yapsın? Umarım özel tiyatrolar da, devlet tiyatroları da layık oldukları desteği alırlar. Yoksa ben bu duruma çok üzülüyorum.