İbrahim Toraman'ı yemedim
Bundan bir kaç ay evvel cep telefonuma bilmediğim bir numaradan uzun bir mesaj geldi. Mesaj bana değildi, belli ki yanlış atılmıştı. Ama içerik oldukça ilgi çekiciydi. Beşiktaşlı bir futbolcu kamptan Galatasaray'da oynayan bir arkadaşına mesaj çekiyor, kamptan detaylar var, hatta Mondragon'a selam söyle gibi cümleler vs. ve mesaj nasıl oluyorsa benim numarama geliyor. Mesajın geldiği an bir gariplik olduğunu sezdim. Hiç cevap yazmadım. 'Yanlışlıkla mesajı bana atmışsınız, haberiniz olsun' falan demedim. Aynı günün akşamı telefonum çaldı, açtım, karşıda efendi sesli bir erkek bana adının İbrahim olduğunu belirtip gündüz cebime yanlışlıkla mesaj attığını söyleyerek özür diliyor. 'Rica ederim' deyip kısa kestim. Karşıdaki ısrarlı: 'Pardon sesiniz tanıdık geliyor, kimsiniz acaba?'. İyice tepem attı, 'Beyefendi iyi akşamlar, yanlış işte!' dedim. Sonra kızkardeşimle sinemaya girdim. Film esnasında aynı numaradan yine bir mesaj. 'Kusura bakmayın rahatsız ettim ama sesiniz çok tanıdık, kimsiniz?' diye. Ben tabii ki yine cevap yazmadım. Ertesi gün ilk işim gazetemizin Spor Müdürü Meriç Tunca'ya giderek cep telefonumdaki mesajı göstermek ve numarayı Beşiktaş Yönetimi'ne sordurmak oldu. Sağolsun Meriç anında BJK Yönetimi ile görüşüp, tüm futbolcuların numaralarını taratarak böyle bir numaranın kulüp bünyesinde olmadığını öğrendi. Maksadım hem kulubü böyle bir densizlikten haberdar etmek hem de eğer gerçekten bir futbolcu bana mesaj atıp tanışmaya çalışıyorsa şikayet ederek ayağını denk almasını sağlamaktı. Aradan bir iki ay geçti ve duydum ki aynı paranoyak kişi bir başka sunucu arkadaşımıza da mesaj atmış. Ama Sevim Gözay bu numarayı maalesef yemiş ve mesajlaşma sürecine girmiş. Sahte İbrahim Toraman polis tarafından yakalandı. İnsanların kimliklerine girerek arkadaş edinmeye çalışmak da çağımızın yeni bir psikolojik hastalığı, msn hackerlarından sonra şimdi de cep telefonu sapıkları. Aman dikkat!