Erkeksen aldatma
Erkekler çapkın mı olurlar, yoksa çapkın mı doğarlar? Yazar Sevda Türküsev, kitabına bu soruyla başlıyor. 'Aldatılan kadınlar aldatan erkeğin foyasını nasıl meydana çıkarır?' sorusuyla devam ediyor. Peki, 'erkeksen aldatma, kadınsan aldanma' adlı kitapta her şeye yanıt bulunuyor mu, orası meçhul. Yazarın aldatmanın erkeklerin kronik hastalığı olduğunu belirtmesiyle zaten kadın okuyucu kitaba 1-0 yenik başlıyor bence. Aldatılmayan kadın sayısı çok az diye yazdıkça ben sinirimden çıldırıyorum. Üstelik yazarın kendi kendine 'bana bir şey yapmıyorlar ki' demesi kendi tezini çürütüyor. Madem her kadın aldatılıyor, istisnalar kim? Bir kere, kadınlar ilk başta kendine güvenmeli ve kafalarından o aldatma denilen negatif düşünceyi atmalı ki, erkekler o yöne yönelmesin. Sanki erkeklerin hepsi aldatır, kadınlar da bunu kabul edip çare düşünsün gibi bir izlenim uyanıyor. 'Vah zavallı kadınlar' seslerine ben kulaklarımı kapıyorum. Tabii ki böyle sorunları yaşayan kadınlarımız bu kitaba göz atabilir ve gözlerini kocalarına karşı daha çok açabilir. Kitapta doğru bulduğum bir nokta; erkeklerin karılarından daha iyisini bulmak için aldatmadığı, sadece değişiklik aradıkları için macerelara atıldıkları. O yüzden yazar da evli kadınlara "kocam benden daha iyisini bulamaz" dememelerini öneriyor. Bir de 'baş ağrısı mazeretine son verin' gibi ilginç bir önerisi daha var. Kitabın konusu iyi düşünülmüş, hele son zamanlarda hepimizin kamuoyundan şahit olduğu aldatma hikayelerinin sayısı arttıkça... Ancak konu işlenirken biraz dağınıklık var. Mesela, Sevda Hanım çok ses getiren ilk kitabındaki bir dini nikah hikayesini aynen bu kitaba almış. İlk kitabını beğenerek okumuştum, ama bu yeni kitap sanki biraz onun tekrarı olmuş. Yazar kendini savunmaya çok sayfa ayırmış. 'Muhafazakar Çapkınlar' kitabının ardından gelen eleştirilere cevabını bu yeni kitaba saklamış, ama kendini savunmasının yeri bu kitap mı, onu tam çözemedim.