Mitingde 'kürsü' halkın gerisindeydi 14 Nisan tarihindeki miting, vatandaşların kaderlerine sahip çıkma azmini gösterdiği için beni çok sevindirdi. Görüldüğü gibi artık Türkiye'de, "Cumhuriyet'ikorumakvekollamak" amacıyla askere ihtiyaç yok. Halk, izin alır, gösteri yürüyüşü yapar, tepkisini dile getirir... iradesini san dığa yansıtarak, başarısız politikacıyı cezalandırır. Mitinge katılanlar, Tayyip Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmasını arzu etmediklerini ortaya koydu. "Bizirademizibelliettik;amaodabuçığlığakulaklarınıtıkayamaz" demek de doğru değil. Çünkü, istenilirse, bir o kadar kişi daha örgütlenir, onlar da, "ErdoğanÇankaya'yaçıksın" gösterisi yapar. Böyle, kitleler oluşturarak inatlaşmanın ve havayı gerginleştirmenin bir faydası yok. Bu görkemli mitingden sonra, tepki, bir siyasi partiye kanalize olup, AK Parti'ye karşı alternatif oluşturulabilirse, Tandoğan toplantısı bir atımlık barut olarak kalmayıp, güçlü bir muhalif sesin varlığı ile demokrasi çarkı daha iyi işleyecektir. Takip edebildiğimiz kadarıyla, kürsüye çıkanların görüşleri, Türkiye'nin genel eğilimini kucaklayabilecek ve toplumu kuşatacak bir muhteva taşımıyordu. Mitinge katılan on binlerin kürsüden konuşulanları tasvip ettiğini hiç sanmıyoruz. Keşke, halka hitap edenlerde çeşitlilik sağlansa, ABD ve Batı düşmanı, globalleşmeye karşı, özelleştirmeye karşı, IMF ve Dünya Bankası'nı suçlayan fevkalâde marjinal düşünceler meydana hâkim olmasaydı. Ama zaten bu yüzden bir cazibe merkezi yaratarak, halkın oyunu almak mümkün olamıyor. Çünkü, millet, içine kapanan, kendi yağı ile kavrulan, sürekli korkan, güvensizlik içinde debelenen, kabuğuna büzülen bir Türkiye istemiyor. Meydanda toplanan, sonra da Anıtkabir'i ziyaret eden vatandaşların önemli bir bölümü, vatansever, bayrağına, devletine bağlı insanlardan oluşmuştu. Onlar, samimi olarak Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığından korkuyor, endişe duyuyorlardı. Ama kürsüden söy lenilenleri paylaştıklarını hiç sanmıyorum. Hatipler, orada toplanan milletin fersah fersah gerisinde kalmıştı.
MİTİNGDEN... * "Savunması ABD'ye... Bütçesi IMF'ye... İdaresi Brüksel'e, yani AB'ye bırakılan, böylece parçalanmak istenen bir ülkedir Türkiye" * "Emperyalizme karşı tam bağımsız Türkiye"