Kürtler ve aidiyet duygusu
Birileri Kürt nüfusunu açık artırmaya çıkarınca, bunun cevabı da gelmekte gecikmedi. Hasan Celâl Güzel, çeşitli kaynaklara atıfta bulunarak, Kürt nüfusunun ancak 6.5 milyon olduğunu söyledi. Aslında, saf, karışmamış ne Kürt vardır, ne de Türk. Evlilikler yoluyla her aileye Kürt veya Türk girmiştir. Peki onların çocukları Kürt mü olacak, Türk mü? Kesin bir rakam belirlemek mümkün değil. Herkes istediği kimliği taşır ve kendisini o kimlikle tarif eder. Sözgelimi, evvelki gün ismini andığımız Mehmet Akif Ersoy, Arnavut asıllı idi. Ama, İstiklâl Marşı'nda "Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl" diyecek kadar da kendisini Türk hissediyordu. Böyle bir tartışma, gerçekleri ifade etmez. Çünkü öyle Kürt asıllı insanlar vardır ki, "Ben Türk'üm" demekten gocunmazlar. Kimisi ise, bu kimliğini ırkçılık raddesinde kullanır ve tahrik edici bir üslûp benimser. Burada mesele, bir ırka aidiyetten ziyade, Türkiye Cumhuriyeti'ne aidiyetin ne ölçüde devam ettiği hususudur. Ben şahsen, Türkiye'de Kürt asıllı kaç kişi yaşadığını merak etmiyorum. Kürt kimliği taşıyanların ne kadarı acaba gözlerini Kuzey Irak'a ve Barzani'ye çevirmiş, bunu bilmek isterim. Nüfustan ziyade, aidiyet duygusu araştırılmalı.