JİTEM işin içinde
İstanbul İstihbarat Şube Başkanı Ahmet İlhan Güler, 17 Şubat 2006'da kendilerine ulaşan ve Hrant Dink'in bir suikasta kurban gidebileceğini belirten ihbar mektubunu dikkate almadığı ve gereken işlemleri yapmadığı için görevden alındı. Mesele onunla sınırlı değil. Her şeyden önce, muhbir Erhan Tuncel, dün sütunumuzda yayımladığımız gibi, 12 Nisan 2006 tarihli bir ihbarda daha bulunmuştu. Bu ihbarında da, Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldüreceğini söylüyor ve Hayal'i suikasttan caydırmak amacıyla telkin yaptığını anlatıyordu. 12 Nisan'da, bugün İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek, Trabzon Emniyet Müdürü'ydü. Erhan Tuncel'in anlattıklarını ciddiye almadı mı? ANKA'nın dünkü haberine göre, Akyürek, müfettişlere, İstihbarat Daire Başkanı olduktan sonra da, Eylül sonuna kadar, Erhan Tuncel'le ilişkisini sürdürdüğünü açıklamış. Müfettişlere verdiği en önemli bilgi ise şu: "Erhan Tuncel, son dönemde düzenli olarak görüşmelere gelmiyordu; eskisi kadar ciddi bilgiler vermiyordu; şüphelendik ve telefon trafiğini incelemeye aldık. Jandarma İstihbarat ile irtibatını tespit edince, görevine son verdik."
***
Bu arada, Milliyet gazetesi de önemli bir habere imza attı. Buna göre, Yasin Hayal'in halasının eşi Coşkun İyci, 2004 yılından itibaren jandarmaya muhbirlik yapıyormuş ve 2006 Temmuz'unda, Jandarma İstihbaratı'ndan (JİTEM) 3 görevliye, Hayal'in Hrant Dink'i öldürmek istediği bilgisini vermiş. Ayrıca Hayal'in 3 farklı numarası ile üniversite arkadaşlarına ilişkin bilgileri de aynı görevlilere aktarmış. Enişte Coşkun İyci, JİTEM görevlilerine işi takip edip etmediklerini sorduğunda, "Yasin Hayal artık cinayet işlemez; gözetimimiz altında; biz o işi hallettik" cevabını aldığını da söylüyor. Üstelik cinayetten sonra, gene aynı görevlilerle görüşmüş. O görevlilerin yanındaki bir kişi, "Sakın bu konudan kimseye bahsetme; polise de bilgi verme. Bu olaylar mezara kadar sır olarak kalacak. Anlatırsan senin için iyi olmaz" tehdidini savurmuş. Görüldüğü gibi, hem polis hem jandarma, Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldürmek istediğini çok önceden biliyor. Konuyu takip eden muhbirleri de var. Ama hiçbiri gerekeni yapmıyor. O zaman neden muhbir kullanıyorlar? Suç işleyecek olanları önceden tespit edip, "teşvik etmek" için mi?