Şöhretin anasını severiz...
Analar tahtını yaparmış bahtını değil... Ama kızının tahtını sallayan anneler, kendi bahtını pek güzel yapıyor... Kenarına bakıp bezini, anasına bakıp kızını alma geleneğimiz sürdüğünden olsa gerek; ne kadar şöhretli hanım varsa her birinin anasını yakından tanır olduk. Mesela bir ana kraliçe var ki; Emral Avşar derler adına, nice delikanlılar yakışır yanına! Seren Serengil'in annesi bir azarlar herkesin ödü patlar, Ebru Gündeş koca arayadursun annesi ikinci baharını yaşar. Görünen o ki göbek bağıyla gelen şöhret, erkeklerin gönül bağıyla sürüp gidiyor. Ancak tüm bunların yanında bizleri yeni bir Semra Hanım vakası bekliyor. Evladının üzerine çıkarak yükselme sendromu! Şebnem Schaefer'ın annesi Lale Schaefer, kızından çok konuşmakla kalmıyor, şimdilerde bir de klipte boy gösteriyor... Her birimizi de sözleriyle dövüyor: "Kadınlar benim kızımı anlamadı. Dayak yiyip ağlamasınlar, hak ediyorlar..." Kızına destek olmayanları dayağa layık gören anne, kendisi için nasıl bir gelecek düşünüyor acaba? Karı-koca, sevgili ya da arkadaşlardan oluşan gruplara alıştık da ana-kız ikilisi ile Türkiye ilk kez karşılaşıyor! Bunlar hep böyle birlikte mi görünecek, podyumda Şebnem'in arkasından annesi mi yürüyecek, dizi ya da film teklifleri anakıza birlikte mi sunulacak, bilinmiyor! Ama olan yine zavallı kadınlara oldu! Zaten sudan sebeplerden bol bol şiddet gören kadınlara, şimdi bir de "Şebnem Schaefer'ı anlamadı" bahanesiyle dayak göründü! Ana-kızın bu durumunu anlayanlar anlamayanlara anlatsın da biz de kızını herkesten çok gölgede bırakan annenin amacını bilelim... Bir de anneliğin en üst mertebesi olan kaynanalık vardır ki, onun şu anda gözde ismi Yağmur Atacan'ın annesi... Birçok sebisübyanın annesi oğlunu Pınar Altuğ'dan uzak tutmaya çalışırken, yavru aşık Yağmur'un validesi acaba bu ilişki hakkında ne düşünüyor? Kaynanalık, gelinlere mi yeniliyor?