Sapıklık moda oldu Her şeyin taklidinin bol olduğu günümüzde artık insanlar da birbirinin aynısı haline geldi. Kavgalarda aynı sözler, sevgilerde aynı sözler... Ancak bunca benzerlik arasında nedense hâlâ kimse birbiriyle anlaşamadı. En kötüsü de, bu kopya hayatlardaki son moda sapıklık oldu. Hastalığa, gen bozukluğuna kimsenin sözü yok! Ancak eşcinselliğin bu kadar yaygınlaşması bir olaya hoşgörü ile yaklaşmakla, onun normalmiş gibi gösterilmesinin karıştırılmasından kaynaklandı. Daha çok erkekler arasında başgösteren eşcinsellik, önceleri sert tepkilerin kurbanı oldu. Elbette otobanda bir travestinin cesedini ezmeye çalışan, bu tip insanları aşağılayan, toplum dışına iten davranışlar yanlıştı. Ama kaş yapayım derken göz çıktı! Eşcinselliği anlamak yetmedi bir de yüceltildi! Özellikle sanat, moda ve hatta Avrupa'da siyasetin zirvesindeki isimler başarılı ve eşcinseldi. Zamanla 20 çocuğu, 3 karısı olan Anadolu erkeklerinin bile hemcinslerini sevdiği görüldü. Birçok kadın, hoşlandığı adamın eşcinsel olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğradı. Ve işte şimdi bu hayal kırıklığı, hâlâ erkek kalabilenlerin de kapısını çaldı. Her tür insanın bol olduğu İstanbul'da son zamanlarda lezbiyen çiftler barlarda boy göstermeye başladı. Düne kadar erkeklerle gezen genç kızlar, şimdi dans pistlerinde hemcinsleriyle ön sevişme figürleri dener oldu. Hepsi mi anasının karnından hormon bozukluğu ile doğmuştu. Hayır! Bizzat kendi itirafları ile de kanıtlanmış olarak bu yeni bir modaydı. Önceleri hastalık ve anormal bir durum olarak kabul edilen eşcinsellik, artık dikkat çekme, modaya uyma, marjinalliğini kanıtlama yolu oldu. Bir tane bile, gerçekten eşcinsel olan kişinin tedavi edildiği görülmedi, gösterilmedi. Tam aksine erkek erkeğe, kadın kadına yaşanan ilişkiler ön plana çıkartılıp, her akla "Acaba ben de eşcinsel miyim?" sorusu yerleştirildi. Çünkü bu iş sadece hormonlara değil psikolojiye de bağlıydı. Ve birbirinin taklidi toplumumuzda hasta olmayanlar da, ya psikolojik desteklerle ya da şimdilerde olduğu gibi sırf moda diye kendi cinsleriyle cinselliği paylaşmaya başladı. Bu durumda, yarınlarda tüm çocukların babası sperm bankaları olur mu? Olur.. Hatta kadınlar erkeklerle kardeş kardeşe gezer, altın günlerinden nice aşklar türer..
Her şeyin taklidinin bol olduğu günümüzde artık insanlar da birbirinin aynısı haline geldi. Kavgalarda aynı sözler, sevgilerde aynı sözler... Ancak bunca benzerlik arasında nedense hâlâ kimse birbiriyle anlaşamadı. En kötüsü de, bu kopya hayatlardaki son moda sapıklık oldu. Hastalığa, gen bozukluğuna kimsenin sözü yok! Ancak eşcinselliğin bu kadar yaygınlaşması bir olaya hoşgörü ile yaklaşmakla, onun normalmiş gibi gösterilmesinin karıştırılmasından kaynaklandı. Daha çok erkekler arasında başgösteren eşcinsellik, önceleri sert tepkilerin kurbanı oldu. Elbette otobanda bir travestinin cesedini ezmeye çalışan, bu tip insanları aşağılayan, toplum dışına iten davranışlar yanlıştı. Ama kaş yapayım derken göz çıktı! Eşcinselliği anlamak yetmedi bir de yüceltildi! Özellikle sanat, moda ve hatta Avrupa'da siyasetin zirvesindeki isimler başarılı ve eşcinseldi. Zamanla 20 çocuğu, 3 karısı olan Anadolu erkeklerinin bile hemcinslerini sevdiği görüldü. Birçok kadın, hoşlandığı adamın eşcinsel olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğradı. Ve işte şimdi bu hayal kırıklığı, hâlâ erkek kalabilenlerin de kapısını çaldı. Her tür insanın bol olduğu İstanbul'da son zamanlarda lezbiyen çiftler barlarda boy göstermeye başladı. Düne kadar erkeklerle gezen genç kızlar, şimdi dans pistlerinde hemcinsleriyle ön sevişme figürleri dener oldu. Hepsi mi anasının karnından hormon bozukluğu ile doğmuştu. Hayır! Bizzat kendi itirafları ile de kanıtlanmış olarak bu yeni bir modaydı. Önceleri hastalık ve anormal bir durum olarak kabul edilen eşcinsellik, artık dikkat çekme, modaya uyma, marjinalliğini kanıtlama yolu oldu. Bir tane bile, gerçekten eşcinsel olan kişinin tedavi edildiği görülmedi, gösterilmedi. Tam aksine erkek erkeğe, kadın kadına yaşanan ilişkiler ön plana çıkartılıp, her akla "Acaba ben de eşcinsel miyim?" sorusu yerleştirildi. Çünkü bu iş sadece hormonlara değil psikolojiye de bağlıydı. Ve birbirinin taklidi toplumumuzda hasta olmayanlar da, ya psikolojik desteklerle ya da şimdilerde olduğu gibi sırf moda diye kendi cinsleriyle cinselliği paylaşmaya başladı. Bu durumda, yarınlarda tüm çocukların babası sperm bankaları olur mu? Olur.. Hatta kadınlar erkeklerle kardeş kardeşe gezer, altın günlerinden nice aşklar türer..
