İzindeyiz Mükremin Abi
Öğrencinin kopyası sıralar, gazetecininki ekranlardır... Reklamlarda, dizilerde beğenilen, akılda kalan ne kadar söz varsa önce aklımıza düşer, sonra başlıklarımıza... Öyleyse şimdi tüm gazetecilerin gözü aydın. "Bir Demet Tiyatro" bomba gibi döndü. İzle, kaydet, bir daha izle... Her dakikasından 5 başlık, bir o kadar da fikir çıksın. Yetenek fukaraları için fırsat... Dizi yapımcıları için örnek... Belki yaşım yetmez ama hafızamın yettiğine göre Türkiye'de yıllar sonra ekranlara dönen dizi, bir tek "Kaynanalar" vardı. Şimdi bir de, halk arasındaki tabiri ile "Mükremin Abi" oldu. İkisinin de ortak yanı, eğlenceli ve tıpkı bizim gibi olması... Luuutfiye, erkeklerin görüp de vurulacağı gibi değil, konuşunca kaçacağı türden bir kız... Yani, bildiği de suç sayılanlardan... Ne son model otomobile biner, ne de gece kulüplerinde sevgili peşine düşer. Mutevazı ve kısıtlı imkanların entelektüelidir... Mükrebin Abi'nin okuma-yazması olup olmadığı meçhuldür ama kıvrak zekası ile sonradan zengin Türkler'in gençlik halidir. Sadece annesi ve kız kardeşine karşı AĞA'dır. En lüks yemeği sucuklu yumurta, deri yeleği delikanlılık imajıdır... Artık her dizide ailelerin emrinde hizmetçiler olsa da Çıtır Ailesi'nin tek servisi kapıcıdan gelen ekmektir... Bahçeleri, havuzları, saray yavrusu evleri, İtalyan mobilyaları yoktur. Ama buna karşın akmayan muslukları, kıt kanaat yanan sobaları, TV üstünde dantelli örtüleri ve bir de bitmek bilmeyen neşeleri, yaşama sevinçleri vardır. Şimdiki dizilerde olan sahte hayatların hiçbiri orada yoktur. Genelde ortak dertleri hayatını kurtarmak, koca bulmak, çocuğuna bakmak, bazen de sevdiği kazağı alabilmektir... Bir Demet Tiyatro bizdendir, içimizdendir, 5 değil 10 sene sonra da izlenir. Ağalar-paşalar ise dönemin reytingini yakalasa da, sonu illa ki arşiv raflarıdır...