Onurlu insan, yere düşeni kaldırandır, üzerine basan değil.
Konuşması gerektiği yerde susmayan.
Onurlu insan, kardeşliğin kitabını yazandır, dil, din, ırk ayrımı yapmayan.
"Bize de bir şey düşer" deyip, yetimin öksüzün kanını emen belediye başkanlarına kul köle olmayandır.
***
Onurlu insan, hal ve gidişi pekiyi olandır. Alın terine saygı duyan, insan kayırmayan. Borcuna sadık kalan.
Onurlu insan kendisiyle yüzleşendir, yüzsüz olan değil.
Politik talana katılmayan, helale haram katmayan.
Onurlu insan, ihtiyacı olsa da, olmasa da, çamaşır makinesine oyunu satmayandır.
***
Onurlu insan, "Benim mal varlığımdan başka varlığımı ispat etsinler, adaylıktan çekilirim" deyip de, ekstra mal varlıkları ispatlandığında çekip giden adamdır. Halkın sesidir, sahibinin değil!
Onurlu insan yasalara saygılı olandır.
Namusu ve şerefi üzerine ettiği yemine sadık kalandır.
Onurlu insan, oy almak uğruna, insanların sefaletinden yararlanmayandır.
***
Onurlu insan Allah'ın kuludur, haysiyetsizliğin değil.
Komşusu aç yatarken doymayandır.
Onurlu insan, annelerle çocukların tarafını tutandır, analarını ağlatan politikacıların değil.
Medine fukarası olsa da, Amerikan zenginliğine özenti duymayandır.
***
Onurlu insan, onursuzların bütün köşeleri ele geçirdiği bir memlekette, insan olmanın onurundan zerre kadar paye vermeyendir.
Onurlu insan, hırsızlığı belgelenmiş, soysuzluğu tescillenmiş insanlara oy vermeyendir.
***
Ama bu ülkede para her şeyi yenmiştir.
Onuru, şerefi, yasaları...
Ne utançtır ki, onurlu olmanın bedeli de, pahalıya ödenmiştir.
***
O yüzden onurlu insanlar, onursuzların da borcunu ödüyor.
Hayatı pahasına!