Hastanede ölümle pençeleşen zengin bir işadamına, doktoru şöyle der.
"Ancak beyin nakli sizin hayatınızı kurtarabilir."
İşadamı hayata göz kırparken, doktor meselenin maddi boyutunu da açıklar.
"Bu zor olduğu kadar, çok da pahalı bir ameliyattır."


"Parası önemli değil" diye cevap verir işadamı.
"Bana bir beyin bulabilecek misiniz?"
Beklediği cevabı alan doktor, "Elimde size verebileceğim üç beyin var" der ve beyinlerin özellikleriyle, fiyat listesini sıralamaya başlar.


"Bu beyin bir üniversite profesörüne ait. Ama fiyatı 100 milyar."
"İstemem" diye çıkışır hasta işadamı. "Yeteri kadar param var, çalışmak bana göre değil. Peki ya ikinci beyin?"
Doktor vitrindeki ikinci beyni sunar.
"Bu beyin bir bilgisayar uzmanına ait. Bunun fiyatı size 70 milyara olur."
Hasta yine burun kıvırır.


Doktor son beyni tanıtır. "Üçüncü beyin, ülkemizin üst düzey politikacılarından birine ait ama fiyatı 250 milyar!"
Hasta adam şaşırır. "Bir politikacının beyni neden bu kadar pahalı olabilir ki?"
Doktor gülümser.
"Pahalıdır beyefendi. Çünkü bu zamana kadar doğru dürüst hiç çalışmadı."


İşadamı, o beyni aldı...
İşadamlarıyla, politikacılar arasındaki yakınlığın sırrı nedir sanıyorsunuz?
Bu ülkede işçinin, memurun, öğretmenin neden hayat hakkı olmadığını merak etmeye gerek var mı?


Genç bir futbolcunun evinden çalınan fotoğraflarını izinsiz yayınlayıp, özel hayatın ırzına geçen genel yayın yönetmenlerinin....
Telefon dinleme istasyonlarından şikayet etme hakkı, ikinci bir emre kadar ellerinden alınmıştır.
Böyle biline...