Televizyonlardaki yarışma programlarına katılmak için, 2.5 milyon kişi sırada.
Onlar kolay para kazanmanın numuneleri!
Böylesine kuyruğun arkası da sokaklarda zaten.
Dar zihniyetin genişlemesinin kanıtları...
***
Yarışma programlarıyla duygusal sömürünün yapım ve yönetimi ekranlara ait. Getiri o kadar büyükken, gidenler de vatandaştan gidiyor.
Ve bu yarışmalar asla bayatlamıyor.
Her daim, başkalarının parasında gözü olanların, gönlünü açtığı bir kapı oluyor.
Para kazanmanın, her şeyin önüne geçtiği bir ülkede...
***
Bizdeki yarışmaların gerçek versiyonunu yabancı kanallarda izleyin.
Yabancı kanallardaki yarışmalarda, kendini acındırmakla, parayı kapmak arasında zerre kadar yakınlık göremezsiniz.
Bizde yarışmaların öznesi, "sızlanmaktır"
Gurur enflasyonu!
***
Mehmet Ali Erbil, sözde ülkemizdeki yarışma duayeni!
Önceki akşam, kendisine eşlik eden 50 sarışına fırça atıyor. "Haddinizi bilin, burada canlı yayındayız!"
Türkiye'deki bir çok değeri, canlı canlı öldüren birine haddini bildiren bir sistem oluştu mu?
Toplumun bozulmasında, Mehmet Ali Erbil'in hanesindeki "çürük rakamların" hükmü oldu mu? Toplumu yönlendirme hakkına sahip olanları, hiçbir güç engellemediyse, sebebi patronların yarışmasıdır.
Bu sahipsiz ülkede...
***
Kolay para kazanmak üzerine kurulu yarışma sistemlerinde, bugün 2.5 milyon kişi sırada bekler.
Yarın bu rakam 5 milyona çıkar.
***
Oysa insanlar talihiyle bu kadar haşır neşir olacağına...
Tarihini yeniden yazmalı...
Yazılacak bir tarihleri varsa...
Ekran başında salya sümük beklemiyorsa...
Ve kendilerini sömüren düzene karşı koyacak, buğday sapı kadar direnişleri mevcutsa...