Sivas'ta gördük ki, tribünlerin pankart açtığı şampiyonluğa, Sivaslı futbolcular da yüreklerini açmış.
Galatasaray, Sivasspor'un tılsımlı mücadelesi karşısında dondu kaldı.
Sivasspor yazacağı tarihe koşuyor.
Çünkü yürümekle kazanamayacağı bir mücadelenin içinde olduğunu biliyor.
Ve bulunduğu yeri korumanın, o yeri kazanmaktan daha değerli olduğunu da...
O yüzden cumartesi günü 3 puan
Sivasspor'a giderken,
Galatasaray'a
"kural hatası masalıyla", çamura batmış kaptanlık gerçeği kaldı. Bu gurur
Ümit Karan'a ait...
***
Pazar gecesi Kadıköy'de futbol adına zevkli sahneler vardı.
Roberto Carlos beylik duruşunu takındı,
Volkan harikaydı ama
Fenerbahçe defansı elek gibiydi. Orta alan sizlere ömür!
Trabzonspor kazanmayı daha çok isteyen takımdı.
Ersun Yanal, Fenerbahçe denklemini çözen adamdı.
Gecenin hakkını verenlerin, bizler de hakkını verdik ama
Gökhan Ünal ve
Umut Bulut, 3 puanın ikisini çöpe attılar.
***
Bence haftanın en önemli patlaması
Adana'da gerçekleşti.
Troisi'yi, ilk olarak
Gençlerbirliği'nin
Galatasaray'a yenildiği maçta izlemiştim.
Onda, başkalarında olmayan çok şey vardı.
Kayseri maçında patladı.
Üç otuz paraya harika gösteri sunan futbol sanatçısıydı. Sezon sonunda kapışılır!
***
Antalyaspor'da
Şifo Mehmet mucizesi sürüyor.
Kocaelispor, kendini temize çekmiş görüntüsüyle, ligde kalmak adına ümit verdi.
Ankaragücü, teknik direktör öğütmekle, kazanmak arasında sıkıştığı için, yine kaybetti.
Kaybedilen puanların aslında kaç puan ettiğini, asıl ligin sonunda anlayacak.
Ligin altındakiler..