Hayatın küçük beyaz melekleri için, geleceğin anahtarı eğitimde yatıyor.
Avrupa Birliği üyelik süreci duraklamasına karşılık, pek çok okulumuz, Avrupa'daki okullarla ortak projeler üretti,
Avrupa Koleji, Avrupa Birliği'nin olmazsa olmazı haline gelecek olan dil pasaportunun eğitim altyapısını hazırlayarak işe girişti.
AB'nin yayınlamış olduğu dil çerçeve programının, ilköğretim seviyesindeki Almanca versiyonu, Talim Terbiye Kurulu'nun teşvikiyle Brüksel'de onay gördü ve okullarda uygulanmaya hazır.
***
Avrupa Koleji Direktörü Christine Ö. Arabin, Türk çocuklarındaki öğrenme duygusunun ve zekanın farkında.
Ama müfredatta ve öğretme yöntemlerinde yeni çalışmalar gerektiğinin de farkında.
Bu yeni çalışmalar da başladı. Almanya, İspanya, Polonya, İtalya ve Fransa'dan eğitim direktörleri ve yerel yönetimlerin katıldığı orta bir çalışma grubu oluşturuldu.
Amaç ortak fen bilgisi müfredatı.
***
Öncelikle bu ülkelerdeki fen bilgisi dersleri, karşılaştırmalı olarak incelenecek, sonra beklentiler belirlenecek.
Daha sonra öğretmen ve öğrenci temsilcilerinin yanısıra, iş dünyasından da katılımcılar olacak. İşverenler, fen öğrenen çocuktan ne beklediğini belirtecek.
İş dünyasındaki temsilcinin, ilköğretim okulu fen bilgisi müfredatıyla ne ilgisi olabilir demeyin.
Öğrenci bilginin kullanıldığı yeri erken yaşta öğrenecek.
İş dünyası da, uygulayıcıların, nereden, nasıl geldiğini bilecek.
Çürük tahtalar çivi tutmaz. O yüzden Genç yaşta tedbir almak akıllı bir eğitim.
***
Avrupa Koleji Direktörü Christine Ö. Arabin bu çalışmaların sonuçlarını Milli Eğitim Bakanlığı'na yakında sunuyor.
Avrupa Birliği"nin ruhuna girmek gerekirse, öncelikle eğitimden başlamak gerekir.
Başlayanları da teşhir etmek gerekir.
***
Bir çiçek nasıl tutulursa, en narin yerinden. Çocuklar da okula başladıkları andan itibaren, öyle tutulmalı ellerinden...
Ve yüreklerinden...
***
"19 yaşındaki eli bağlı Rum askerini alnından tak diye vurdum, ardından 9 kişiyi daha öldürdüm" diyen şerefli asker(!) Atilla Olgaç çark etti. "O senaryoydu uydurdum!"
Senin gözlerin yalan söylemiyor Atilla Olgaç!
İki gözün 10 kurşun!