Buğday taşıyan karıncasındır, evine ekmeğini helalinden taşırsın.
Alın terine saygıda zerre kadar kusur etmemişsindir.
Bilirsin ki, insan olmak risklidir bu devirde.
Hayat böyledir, en kötüler kapmıştır köşeleri. Ödüllendirilen değerlere bakarsın, kendini yersin.
Ruhundaki insanlık hep diridir, onlar gibi olmamayı şart bilmişsindir.
Kaybedersin.
***
Eğilmek yoktur insanlığın şanında, eğilmezsin. Namuslu bir insanın, Allah'ın en anlamlı eseri olduğunu bilirsin.
Hırsızlara destek kıtası kurulmuştur, üye olmak için sıraya girmiştir niceleri.
Betin benzin atmıştır sefaletten, aldırmazsın.
"Ulan zalim dünya" deyip, başını ellerinin arasına koyarsın.
Kopartırsın, sana uzanan zehirli sarmaşıkları.
Helalinden kuru ekmekle doyarsın.
***
Başını yastığa koyduğunda, hesaplaşması başlar insan olanın.
Günahlarını sevaplarından çıkarırsın.
Seni baştan çıkaramayan soysuz düzene bakarsın, gurur duyarsın kendinle.
Hinoğlu hinler dünyasında, "Bırak" dersin, "Domuz domuzu doyursun"
Ne kömürün belediyedendir, ne elektriğin kaçaktır.
Yorganı üzerine çeker uyursun.
***
Öyleleri vardır ki, çocuklarının hakkını çalmıştır. Yetmez, teneke çalarlar ardından.
Namuslu hayatın esintisidir zülüm, aldırmaz gülersin.
"İyiler mutlaka kazanır" yazar duvarlarda.
Bu düşünceyi, iyileri uyutmakla görevli kötülerin ürettiğini bilirsin ama kötülere özen duymazsın.
Ne lüks otomobillerinde gözün vardır, ne pahalı evlerinde.
Alın teriyle kazanılmamış hiçbir şeyi, kazanmış saymazsın.
***
Sokaklarda diz boyu ihanet.
Hıncın bilenir de, zerre kadar haram dilenmezsin.
Hiçbir şeye değişmezsin, ruhundaki zenginliği.
Sen insansın.
Yokluğa, sefalete değil...
İnsan görünmenin, değer görmediğine üzülürsün.