Bir insanın anne karnından doğumuna ve 18 yaşına gelene kadar kaç asırlık zaman dilimi gerektiğini, kombiden sızan doğalgaz nereden bilsin.
Kaçakları kontrol etmek birilerinin görevidir de...
Doğalgazın ölümlere kaçakçılık ettiğini, üniversite öğrencisi 7 genç nereden bilsin.
Pırıl pırıl gençler...
Hayatları kitap okumakla geçmiş.
Ailelerinin gözbebekleri...


İnsanlığın tarafını tutmakla, facianın sebeplerini oluşturanların saflarını tutmak arasında, insafsız bir politika yatıyor.
Ödenmeyen faturalara, alacaklara, kapıları kıracak kadar tutkulu bakanlar, gaz kaçaklarına karşı, ancak ihbar halinde sorumlu hissediyorlar kendilerini.
Tek taraflı zalim bir alışveriş!


Başkent Doğalgaz A.Ş Genel Müdürü, facianın kombiyi bacaya bağlayan borunun yırtık olmasından kaynaklandığını açıkladı.
Ama eleştirilere karşı savunması bir harika. "Ekipler ancak ihbar yapılan daireye bakar!"
Ama onlara kimse yan bakamaz.


Bunlara karşılık, bir de soysuz yorumlar var ki, ölümden beter.
"Zaten alkol almışlardı!"
"Yılbaşı neyin nesi kardeşim, onlar da eğlenmeselerdi!"
Böylesine insanlık dışı yorumların olduğu bir memlekette, "yılan ıslıkları" annelerin feryatlarını bile bastırır.
Çağdaş bir ülke olsak, sorumluların bir daha insan içine çıkamayacak hale gelmesi gerekirdi ama nafile...


Dünyanın en pahalı benzinini vatandaşına kullandıran.
Dünyanın en pahalı doğalgazını, kendi insanına ödettiren...
Dünyanın en ucuz ölümlerini, annelerden esirger mi?


O yüzden hiçbirimiz yabancı sayılmayız böyle ölümlere. Kapımız her daim açık!
Anahtarlar da yetkili beylerimizin elinde.