Eski fotoğraflarıma bakıyorum Sayın Başbakan! Ne çok gülmüşüm.
Yeni yıla ait hiçbir umudum yok.
Sadece gözlerim değil, içimdeki çocuk bile sizinle yaşlandı.
(Ev kadını)


Sayın Başbakan!
Zaman mı zalim, yoksa politika mı?
Koltuklar, boşluğu mu doldurur, yoksa bizim içimizi mi boşaltır?
Bizim yerimize düşünmeye başladığınız zaman, eminim ki hayatımız daha güzel olacaktır.
(İşçi)


Öğretmenim. Evim kira, maaşım kuş kadar, sefaletim dağ gibi.
Yeni yılda ölerek yenileyeceğim kendimi.
Yeni yaşım size ve partinize armağan olsun. Nasılsa bizde verecek can çok.
Sizin canınız sağolsun!
(Öğretmen)


Deniz Baykal'ı gördükten sonra, sizden başkasına oy vermemek gerektiğini daha iyi anlıyorum.
Bu yoksulluk, sefalet ve işsizliğe rağmen... Nedendir bilmem ama hala sizden umutluyum.
(Serbest meslek)


Ben bir öğrenciyim Başbakan Amca.
Yaz günlerinden kalan, bisiklet yaralarımı özlüyorum.
Annemin ve babamın yaralarına bakıp bakıp...
(Öğrenci)


Melih Gökçek ve Maliye Bakanı'nı partinizden silerseniz.
Ömrüm yettikçe oylarım size.
(Bir emekli)


Sokak köpekleri kadar yalnızım.
Etim çürüyor ve kokuyorum.
Aynı gökyüzünün altında, aynı toprakların üzerinde hayatı birlikte paylaştığımız varsayılıyor.
Öğretmenler için bir şey yapamayan politikanız, benim için ne yapabilir ki.
Benim varlığımın en güzel kanıtı, iktidarınızın yokluğudur.
(Sokak adamı)