Bir plağın üzerine iğnesini koyduğunuz zaman...
Şarkılar çalarken, bir tren hızlanırdı sanki.
Film şeridi gibi geçip giderdi hayat.
Kısa dalga hüzünlerin, radyolu, pikaplı çocuklarıydık.
Hayat bizim için "Arkası yarındı!" zaten.
Ama demokrasiyi dikenli tellerle çevirip, bol televizyonlu hayatın içinde toplumu yozlaştıranlar, yarınlarımızı da berbat ettiler.
Şarkılarımızı da...
***
Turgut Özal'dan sonra Türkiye'de, her şey değişti.
Cümlesinde bir Napolyon duruşu.
"Para... Para... Para..."
70'li yıllardaki aydınlığı, 80 sonrasındaki karanlıkla boğan düzen, televizyon denen zehirli sarmaşıklarıyla, kendi şarkıcılarını ve kendi şarkılarını yarattılar.
Hilebaz bir cesaretle, topluma egemen oldular.
***
Şimdiki zamanın insanları çirkinliği ve kabalığı sevdi.
Masumla suçluyu ayıramadı.
Sanatçıyla, baldırı çıplağı bir tuttu.
Popçu zibidileri ayakta alkışladı.
"Allah belanı versin" konulu şarkılara tav oldular..
Soysuz bir magazinin içinde, gerçek sanatçıları, öldükten sonra hatırladılar.
***
Çağan Irmak'ın Issız Adam filmi, işlediği konu kadar, eski zaman şarkılarıyla öne çıktı. Duyduk ki, şimdi de pikap satışlarını artırmış.
Eski güzelliklerin özlemiyle yaşayanlar. dünlerin kapısını çalıyorsa sebepsiz değil.
Güzel olan dündü. Çirkin olan bugün..
***
Bir şarkının aslında ne kadar değerli olduğunun belgesidir, Ayla Dikmen'in, "Anlamazsın" şarkısı...
Cilalı ihanet devrine bayrak açan bu şarkıdır.
Bedeninden ayrı yaşayan ruhlara çağrı yapan bu şarkıdır.
O yüzden dünlerin nostaljisiyle yaşıyoruz.
Ama bugünlerin nostaljisi olmayacak.
***
Duydum ki, bu şarkıyla pikap satışları artmış.
Ama Ayla Dikmen'in plağı, herkese yetecek kadar değil.
O plaklar sadece, içindeki "Issız adamı" bulup çıkaranlara ayrıldı.